Translation of "Mente" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Mente" in a sentence and their turkish translations:

Você mente.

Yalan söylüyorsun.

Ela mente.

O yalan söylüyor.

Ele mente.

O bir yalancı.

Tom mente.

- Tom yalan söylüyor.
- Tom yalan söyler.

- Ele nunca mente.
- Ele não mente nunca.

- O, asla yalan söylemez.
- O asla yalan söylemez.

- Abra sua mente.
- Abre a tua mente.

Aklınızı açın.

Ele não mente.

- O yalan söylemez.
- O, yalan söylemez.

Todo mundo mente.

Herkes yalan söyler.

- Eu tenho uma mente aberta.
- Tenho a mente aberta.

Açık görüşlüyüm.

- Tom pensa que Mary mente.
- Tom acha que Mary mente.

Tom Mary'nin yalan söylediğini düşünüyor.

Mas... ... isto não mente.

Ama... Bu yalan söylemez.

Tudo vem à mente

insanın aklına her şey geliyor

Tenha isso em mente.

Aklınızda bulundurun.

Manterei isso em mente.

Onu aklımda tutacağım.

Por que você mente?

Neden yalan söylüyorsun?

Maria tem mente poluída.

Mary kirli bir zihine sahip.

Ler desenvolve a mente.

Okuma zihni geliştirir.

Abra a sua mente.

Aklını aç.

Este menino nunca mente.

Bu oğlan asla yalan söylemez.

Minha mente está dividida.

Aklım kararsız.

Ela mente muito bem.

O çok iyi bir yalancı.

Tom mente muito bem.

Tom çok iyi bir yalancıdır.

- Tenho um plano em mente.
- Eu tenho um plano em mente.

Aklımda bir planım var.

- Por que Tom mente tanto?
- Por que é que Tom mente tanto?

Tom neden bu kadar çok yalan söylüyor?

Algo veio à minha mente

Aklıma şey geldi

Suas palavras vieram à mente.

Onun sözleri aklıma geldi.

Ela tem a mente aberta.

O açık fikirli.

Ele tem a mente aberta.

O açık fikirli.

Tom tem a mente fechada.

Tom dar görüşlüdür.

Tente ter uma mente aberta.

Açık bir zihin sahibi olmaya çalış.

Tom leu a minha mente.

Tom aklımı okudu.

Tom sempre mente para mim.

Tom her zaman bana yalan söyler.

Você sempre mente para mim.

- Bana her zaman yalan söylüyorsun.
- Bana yalan söyleyip duruyorsun.

- Ele está mentindo.
- Ele mente.

- O, yalan söylüyor.
- Yalan söylüyor.

Tom não acha que Mary mente para ele, mas eu sei que mente.

Tom Mary'nin ona yalan söylediğini düşünmüyor ama onun yalan söylediğini biliyorum.

- Ele mente para você o tempo todo.
- Ele mente para vocês o tempo todo.
- Ele mente para ti o tempo todo.

O her zaman sana yalan söylüyor.

- Ele mente para mim o tempo inteiro.
- Ele mente para mim o tempo todo.

O her zaman bana yalan söylüyor.

- Ela mente para mim o tempo todo.
- Ela mente para mim o tempo inteiro.

O her zaman bana yalan söylüyor.

Bem, quem usa fez e mente

iyi de başına fes takıp yalan söyleyenler

É como a floresta da mente.

Neredeyse ormanın zihni gibi.

- Por que você mente?
- Porque mentes?

Neden yalan söylüyorsun?

Seu nome me escapa à mente.

- Onun adını hatırlayamıyorum.
- Onun adı aklıma gelmiyor.

Eu tenho outra coisa em mente.

Aklımda başka bir şey var.

Minha mente está dividida e indecisa.

Aklım paramparça ve dağınık.

A música me acalma a mente.

Müzik ruhumu dinlendiriyor.

Tom tinha algo mais em mente.

Tom'un aklında başka bir şey vardı.

Tom tinha outras coisas em mente.

Tom'un aklında başka şeyler vardı.

- Abra a sua mente para um novo conhecimento.
- Abra a sua mente para novos conhecimentos.

Zihninizi yeni bilgilere açın.

- Segui o vosso coração, pois ele nunca mente.
- Sigam o seu coração, pois ele nunca mente.
- Siga o seu coração, pois ele nunca mente.

Kalbinin sesini dinle, o sana asla yalan söylemez.

- A tragédia deixou uma cicatriz na minha mente.
- A tragédia deixou uma ferida na minha mente.

Trajedi zihnimde bir yara izi bıraktı.

E agora a maior questão em mente

ve şimdi akıllara ki en büyük soru

Então uma pergunta vem à minha mente

o zaman benim aklıma şöyle bir soru geliyor

A ideia ainda está em minha mente.

Fikir hâlâ aklımda.

- Ele não conta mentiras.
- Ele não mente.

O yalan söylemez.

Você parece ter outra coisa em mente.

Aklında başka bir şey var gibi gözüküyor.

Então, o que está em sua mente?

Peki senin aklındaki ne?

Tom mente para Mary o tempo todo.

Tom Mary'ye her zaman yalan söyler.

Tom mente para você o tempo todo.

Tom her zaman sana yalan söylüyor.

O xadrez é o ginásio da mente.

Satranç aklın spor salonudur.

Tom tem outras coisas em mente agora.

Tom aklında şu anda başka şeyler var.

Tom tinha em mente coisas mais importantes.

Tom'un aklında daha önemli şeyler vardı.

Tom mente para mim o tempo todo.

Tom bana sürekli yalan söylüyor.

Tom não é do tipo que mente.

Tom yalan söyleyen tip değil.

Você tem algum estilo particular em mente?

Aklında belirli bir tarzın var mı?

Tom sempre tenta manter a mente aberta.

Tom, her zaman açık fikirli olmaya çalışıyor.

- Tom é um garoto honesto, então ele não mente.
- Tom é um rapaz honesto, então ele não mente.
- Tom é um menino honesto, então ele não mente.

Tom dürüst bir çocuk, bu yüzden yalan söylemez.

- O que é que você tem em mente?
- O que você tem em mente?
- O que você planeja?

Aklında olan nedir?

Mas veio à minha mente, vou definitivamente tentar

ama aklıma geldi bak mutlaka deneyeceğim

Todos nós temos essa pergunta em mente, certo?

Hepimizin aklında bu soru var değil mi?

Esta é uma pergunta em nossa mente agora

aklımızda ki bir soru da bu şimdi

Eles pensariam que sua mente sairia de repente

aklın bir anda çıkıp gideceğini düşünürlerdi

Agora um pensamento pode ocorrer em sua mente

şimdi şöyle bir düşünce de oluşabilir kafanızda

Por que essa pergunta vem à nossa mente?

Bu soru neden bizim aklımıza geliyor ?

- Você está mentindo.
- Você mente!
- Você está mentindo!

Yalan söylüyorsun!

Isso é o que Tom tinha em mente.

Tom'un aklında olan bu.

- Tenho o espírito livre.
- Tenho uma mente aberta.

- Özgür ruhlu birisiyim.
- Özgür bir ruhum var.

- Ele tem a mente fechada.
- Ele é preconceituoso.

O, kapalı fikirlidir.

Exercícios moderados vão refrescar tanto mente quanto corpo.

Orta dereceli egzersiz hem aklımızı hem bedenimizi tazeler.

Tom sabia que Mary tinha algo em mente.

Tom Mary'nin aklında bir şey olduğunu biliyordu.

Fadil tem uma coisa em sua mente: vingança.

Fadıl'ın aklında tek şey var: intikam.

Um pensamento, uma pergunta, sempre me vinha em mente

cevaplayamadığım bir düşüce, bir soru

Minha mente foi para o dinheiro por um momento

Aklım bir an paralara gitti

A minha mente não conseguia lidar com tudo isso.

Zihnim tüm bunlarla başa çıkamıyordu.

Eu fico imaginando o que ela tem em mente.

- Onun aklında ne olduğunu merak ediyorum.
- Ne düşündüğünü merak ediyorum.

A mente dela estava fechada para a nova ideia.

Zihninde yeni fikre karşı barikat kurulmuştu.

Os impérios do futuro são os impérios da mente.

Geleceğin imparatorlukları aklın imparatorluklarıdır.

- Todos mentem para mim.
- Todo mundo mente para mim.

Herkes bana yalan söylüyor.

Apenas me diga o que está na sua mente.

Sadece bana aklında ne olduğunu söyle.

Tom disse a todos o que tinha em mente.

Tom aklından geçeni herkese söyledi.

Isto definitivamente não é o que eu tinha em mente.

Aklımda olan kesinlikle bu değil.

Como foi que essa ideia insana lhe veio à mente?

- Bu çılgın fikri nasıl buldun?
- Bu çılgın fikri nasıl ileri sürdün.
- Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?

O xadrez é uma academia onde a mente se exercita.

Satranç, aklın jimnastik okuludur.

O que significa ter uma mente educada no século XXI?

21. yüzyılda eğitimli bir akla sahip olmak ne anlama geliyor?

Me pergunto o que se passa na mente de Tom.

Tom'un aklında ne olduğunu merak ediyorum.

E então o outro ponto de interrogação na mente é este

e o zaman kafalarda diğer soru işareti ise şu