Translation of "Usado" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Usado" in a sentence and their turkish translations:

Estou sendo usado.

Kullanılıyorum.

- Eu comprei um carro usado.
- Comprei um automóvel usado.

- Eski bir araba aldım.
- Kullanılmış bir araba aldım.

Usado para fins comerciais

İş amaçlı kullanılıyordu

Tudo pode ser usado.

Her şey kullanılabilir.

Tom comprou um carro usado.

Tom kullanılmış bir araba satın aldı.

- Eu me senti usado.
- Eu me senti usada.
- Senti-me usado.
- Senti-me usada.

Kendimi kullanılmış hissettim.

Prego pode ser usado em feitiços

Büyülerde tırnak kullanılabilirdi

Então um método espiral foi usado

yani sarmal bir yöntem kullanıldı

Pode ser usado como uma faca.

O bir bıçak olarak kullanılabilir.

Eu deveria ter usado um chapéu.

Bir şapka takmalıydım.

Ferro é usado para construir navios.

- Demir, gemi yapmada kullanılır.
- Demir, gemi inşasında kullanılır.

Este carro usado está à venda.

Bu ikinci el araç satılıktır.

- Taro comprou um carro usado na semana passada.
- Taro comprou um automóvel usado na semana passada.

Taro geçen hafta kullanılmış bir araba aldı.

usado como trunfo por políticos há anos

yıllarca siyasiler tarafından koz olarak kullanıldı

Sabe, existe um termo usado muito hoje

Hani günümüzde çok kullanılan bir terim var ya

O idioma Na'vi é usado em Avatar.

Na'vi dili Avatar'da kullanılır.

Este telescópio deve ser usado com cuidado.

Bu teleskop dikkatlice kullanılmalı.

- Parece que ninguém sabe para que isso é usado.
- Ninguém parece saber para que isso é usado.

Hiç kimse bunun ne için kullanıldığını biliyor gibi görünmüyor.

- Tom comprou o caminhão dele usado.
- O caminhão de Tom já era usado quando ele o comprou.

Tom kamyonunu kullanılmış satın aldı.

- Eu não devia ter usado a palavra "senha" como minha senha.
- Eu não devia ter usado "senha" como senha.
- Não deveria ter usado a palavra "password" como minha senha.

"Parola" sözcüğünü parolam olarak kullanmamalıydım.

Esse quebra-boca costumava ser usado em lamentos.

Bu ağız kopuzu ise ağıtlarda kullanılırdı daha çok

Um martelo foi usado para quebrar a janela.

Pencereyi kırmak için bir çekiç kullanıldı.

Não dou conta de comprar um carro usado.

- Ben kullanılmış bir araba satın alma gücüne sahip değilim.
- Kullanılmış bir araba almam çok zor.
- Kullanılmış bir araba satın alamam.

Tom comprou um carro usado na semana passada.

Tom, geçen hafta kullanılmış bir araba satın aldı.

- Não quero que me usem.
- Não quero ser usado.

Kullanılmak istemiyorum.

Este verbo é normalmente usado apenas na terceira pessoa.

Bu fiil, normalde sadece üçüncü kişi için kullanılmaktadır.

Este tipo de concreto nunca foi usado em Cingapura.

Bu türde beton, Singapur'da hiç kullanılmamıştır.

O urânio é usado na produção de energia nuclear.

Uranyum nükleer enerji üretiminde kullanılır.

Se usado com sabedoria, o dinheiro pode fazer muita coisa.

Akıllıca kullanılırsa, para çok işe yarar.

O quarto estava vazio a não ser um leito usado.

Oda eski yatak dışında boştu.

Mas é basicamente o mesmo truque usado aqui em Creed ...

Fakat temel olarak aynı numara burada 'Creed' de de görülüyor,

Eu não posso comprar um caro usado, muito menos um novo.

Yeni bir araba bir yana, kullanılmış bir araba almayı bile göze alamam.

Novamente, é algo que não é usado muito além dos muçulmanos turcos.

Yine Türk müslümanları dışında çok kullanılmayan birşeydir

Não é errado usar um local usado como mesquita por 600 anos como mesquita novamente

600 yıl cami olarak kullanılan bir yerin tekrar cami olarak kullanılması yanlış değil

- O sal é usado para derreter a neve.
- Usa-se o sal para derreter a neve.

Tuz kar eritmek için kullanılır.

O abacate é uma potencial fonte de beta-sitosterol, composto químico muito usado no tratamento de doenças cardíacas.

Avokado, kalp hastalıklarının tedavisinde çok kullanılan kimyasal bir bileşik olan beta-sitosterol'un potansiyel bir kaynağıdır.

Um motel é como um hotel, só que muito menor, e é usado principalmente por pessoas viajando de carro.

Bir motel, otel gibidir, yalnızca daha küçüktür ve çoğunlukla arabayla seyahat eden kişiler tarafından kullanılır.

- Você conhece alguém que nunca tenha usado pasta de dentes?
- Vocês conhecem alguém que nunca usou pasta de dente?

Hiç diş macunu kullanmayan birini tanıyor musun?

O centípede asiático pode ser mau, mas não é maléfico. Na medicina chinesa, o seu veneno é usado para tratar convulsões e feridas de pele.

Asya orman kırkayağı zararlı olabilir, ama hepten kötü değildir. Zehri, Çin tıbbında nöbetleri ve cilt yaralarını iyileştirmek için kullanılır.

O idioma russo é um idioma eslavo falado como idioma materno na Rússia, Bielorrússia, Ucrânia, Cazaquistão e Quirguistão, e é usado amplamente, embora sem caráter oficial, na Letônia, Estônia e nos diversos outros países que formavam as repúblicas constituintes da extinta União Soviética.

Rus dili anadil olarak eski Sovyetler Birliği'nin kurucu cumhuriyetlerini oluşturan Rusya, Beyaz Rusya, Ukrayna, Kazakistan ve Kırgızistan'da konuşulan ve Letonya, Estonya ve başka birçok ülkede resmi olmamasına karşın yaygın olarak kullanılan bir Slav dilidir.