Examples of using "Jogue" in a sentence and their turkish translations:
Onu tekrar oyna.
O bıçağı bir kenara bırak.
Zarı at.
Onu atma.
Yerlere çöp atmayın.
Taşları atmayın.
Her şeyi atın.
- Yenilgiyi kabul etmeyin.
- Pes etmeyin.
Sadece onu fırlat.
Tom'a at.
Onu bana at.
Çöpü dışarı koyun.
Buraya çöp atmayın.
- Paranı boşa harcama.
- Paranı ziyan etme.
Lütfen topu at.
Köpeğe kemik atma!
O, çöp. Onu atın.
Yere bir şey atma.
Bu dergiyi atma.
İnsanlara taş atma.
bizim için at onları için tırtıl
Tom ile poker oynama.
Asla burada oynama.
Pencereden dışarı bir şey atma!
Küreği at!
Topu bana geri at.
Baban futbol oynamanı istiyor.
Bildiğin her şeyi dışarı çıkar.
Sokakta oynama.
Hangi oyunu oynarsa oynasın, o her zaman kazanır.
Buraya çöp atmayın.
Bir şey atma.
Onu dışarı atma.
Bu dergiyi atma. Ben henüz okumadım.
Helikopter pilotuna aşağıya bir halat göndermesini söyle!
ulan face e de koyma o zaman. Whatsapp tan da atma o zaman
Parkta beyzbol oynama.
Yumurta kabuklarını organik çöp tenekesine atın.
Bu çöpü burada alın.
Güzel bir fırsatı kaçırma.