Translation of "Faca" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Faca" in a sentence and their turkish translations:

- Pegue a faca.
- Pega a faca.

Bıçağı al.

- Está faltando uma faca.
- Falta uma faca.

Kayıp bir bıçak var.

- Eu quero uma faca.
- Quero uma faca.

Bir bıçak istiyorum.

- Aquilo não é uma faca. ISTO é uma faca.
- Isso não é uma faca. ISTO é uma faca.

O bir bıçak değildir, BU bir bıçaktır.

- Isso não é uma faca. ISSO é uma faca.
- Aquilo não é uma faca. ISTO é uma faca.

- O bir bıçak değildir, BU bir bıçaktır.
- Bıçak ona denmez, buna denir.

- Minha faca está cega.
- Minha faca ficou cega.

- Bıçağım köreldi.
- Bıçağım körelmiş.

- Jogue aquela faca fora.
- Jogue essa faca fora.

O bıçağı bir kenara bırak.

- A faca não está afiada.
- A faca não é afiada.
- A faca está cega.

Bıçak keskin değil.

Largue a faca.

Bıçağı yere koy.

Solte a faca!

Bıçağını bırak!

- Onde você encontrou essa faca?
- Onde vocês encontraram essa faca?

Bu bıçağı nerede buldunuz?

- Tom afiou a faca dele.
- Tom afiou a sua faca.

Tom bıçağını biledi.

Preciso de uma faca.

- Bana bir bıçak lazım.
- Bir bıçağa ihtiyacım var.

A faca está desamolada.

Bıçak kör.

Me passa a faca.

Bana bıçağı ver.

Tom afiou a faca.

Tom bıçağı biledi.

A faca está suja.

Bıçak kirli.

Tom pegou a faca.

Tom bıçağı aldı.

Tom largou a faca.

Tom bıçağı yere koydu.

Solte a faca, Tom.

Bıçağı bırak, Tom.

Minha faca está amolada.

- Bıçağım keskin.
- Bıçağım keskindir.

Havia sangue na faca.

Bıçağın üzerinde kan vardı.

Dê-me a faca.

Bıçağı bana ver.

Dê-me essa faca.

O bıçağı bana ver.

Minha faca ficou cega.

- Bıçağım köreldi.
- Bıçağım körelmiş.

Esta faca está cega.

Bu bıçak kör.

Tom tinha uma faca.

Tom'un bir bıçağı vardı.

Esta faca corta bem.

Bu bıçak iyi keser.

Há uma faca aqui.

Burada bir bıçak var.

Isto é uma faca.

Bu bir bıçak.

Está faltando uma faca.

Bıçak eksik.

- Eu terei que confiscar a sua faca.
- Eu terei que confiscar a tua faca.
- Terei que confiscar a sua faca.
- Terei que confiscar a tua faca.

Bıçağına el koymak zorunda kalacağım.

Corte-os com uma faca.

Onları bir bıçakla kesin.

Cortei-me com uma faca.

Bir bıçakla kendimi kestim.

Ele estava afiando uma faca.

O bir bıçağı biliyordu.

Toma cuidado com essa faca.

O bıçakla dikkatli olun.

A minha faca está quebrada.

Benim bıçağım kırıktır.

A faca pertence ao jardineiro.

Bıçak bahçıvan aittir.

Corte-o com a faca.

Bıçakla kes.

Aquela faca não é sua.

O bıçak senin değil.

Esta faca está bem afiada.

Bu bıçak çok keskin.

Sami estava empunhando uma faca.

Sami bir bıçak kullanıyordu.

- Corte-o com uma faca.
- Cortem-na com o auxílio de uma faca!

Onu bir bıçakla kes.

Você vai me emprestar sua faca?

Bana bıçağınızı ödünç verir misiniz?

Você me emprestaria a sua faca?

Bıçağını bana ödünç verir misin?

Pode ser usado como uma faca.

O bir bıçak olarak kullanılabilir.

Sinto muito, derrubei a minha faca.

Üzgünüm, bıçağımı düşürdüm.

Quero que me tragas uma faca.

Bana bir bıçak satın almanı istiyorum.

Eles comem com garfo e faca.

Onlar, bir bıçak ve çatalla yemek yerler.

Corte o bolo com uma faca.

Pastayı bir bıçakla kes.

Posso pegar emprestada a sua faca?

Bıçağını ödünç alabilir miyim?

Tom ameaçou Maria com uma faca.

Tom bir bıçakla Mary'yi tehdit etti.

Eu fui ferido com uma faca.

Bir bıçakla yaralandım.

Não ponhas a faca na boca.

Bıçağı ağzına koyma.

Carregava uma faca ou algo similar.

O bir bıçak ya da benzer bir şey taşıdı.

Tom colocou a faca na mesa.

Tom bıçağı masaya koydu.

Tom jogou sua faca em Maria.

Tom bıçağını Mary'ye fırlattı.

Cuidado! A faca é muito afiada.

Dikkatli ol! Bıçak çok keskin.

Isto é uma faca de cozinha.

Bu bir mutfak bıçağı.

Esta faca não está muito afiada.

Bu bıçak çok keskin değil.

Tom foi morto com esta faca.

Tom bu bıçakla öldürüldü.

Maria foi morta com esta faca.

Mary bu bıçakla öldürüldü.

Ele o cortou com a faca.

O onu bıçakla kesti.

Ela o matou com uma faca.

O, onu bir bıçakla öldürdü.

Ela o apunhalou com uma faca.

O, onu bir bıçakla bıçakladı.

Tom precisa de uma faca afiada.

Tom'un keskin bir bıçağa ihtiyacı var.

- Eu peguei minha faca e descasquei a maçã.
- Peguei minha faca e descasquei a maçã.

Bıçağımı çıkardım ve elmayı soydum.

- Você já cortou o dedo com uma faca?
- Vocês já cortaram o dedo com uma faca?

Sen hiç bıçakla parmağını kestin mi?

As digitais na faca atestam sua culpa.

Bıçaktaki parmak izleri onun suçunu ortaya çıkardı.

Não corte o bolo com uma faca.

Pastayı bıçakla kesmeyin.

Eu cortei meu dedo com uma faca.

Ben bir bıçak ile parmağımı kestim.

É fácil cortar queijo com uma faca.

Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.

Coloque a faca de volta na gaveta.

Bıçağı çekmeceye geri koy.

Por favor, me empreste a sua faca.

Lütfen bana bıçağını ödünç ver.

Ele cortou a carne com uma faca.

O, eti bir bıçakla kesti.

Normalmente comemos com faca, garfo e colher.

Biz genellikle bir bıçak, çatal ve kaşıkla yemek yiyoruz.

Quero uma faca para cortar a corda.

İpi kesmek için bir bıçak istiyorum.

Ele abriu os mexilhões com uma faca.

O, midyeleri bir bıçakla açtı.

As suas digitais foram encontradas na faca.

Bıçakta parmak izlerin bulundu.

Usei uma faca para cortar o bolo.

Pastayı kesmek için bir bıçak kullandım.

Tom cortou-a com a sua faca.

Tom onu bıçağıyla kesti.

Essa faca foi muito útil para mim.

Bu bıçak benim için çok yararlıydı.

Esta faca é usada para cortar carne.

Bu bıçak et kesmek için kullanılır.

Tom cortou o dedo com uma faca.

Tom bir bıçakla parmağını kesti.

Tom escondeu a faca debaixo da cama.

Tom bıçağı yatağının altına sakladı.

- Após o uso, retorne a faca ao seu lugar.
- Depois de usar a faca, coloque-a no lugar.

Bıçağı kullandıktan sonra lütfen onu olduğu yere geri koyduğundan emin ol.

Abaixe essa faca. Você está me deixando nervoso.

O bıçağı bırak. Beni geriyorsun.

É falta de educação comer com uma faca.

Bıçakla yemek kabalıktır.

Por favor, corte o bolo com uma faca.

Lütfen bıçakla keki kes.

Tom se cortou com uma faca esta manhã.

Tom bu sabah bir bıçakla kendini kesti.

Tom estava armado com uma faca de cozinha.

Tom bir mutfak bıçağı ile silahlıydı.

Nós precisamos de uma faca para a manteiga.

Tereyağı için bir bıçağa ihtiyacımız var.

Tenta cortar a carne com uma faca diferente.

Eti başka bir bıçakla dilimlemeye çalış.

Ela se cortou na mão com uma faca.

O, elini bir bıçakla kesti.

Poderia afiar esta faca para mim, por favor?

- Bu bıçağı benim için keskinleştirir misin, lütfen?
- Bu bıçağı benim için biler misin, lütfen?