Translation of "Gritando" in Turkish

- Você está gritando.
- Tu estás gritando.

Siz çığlık atıyorsunuz.

- Todos estavam gritando.
- Todo mundo estava gritando.

Herkes çığlık atıyordu.

Ouvi alguém gritando.

Birinin bağırdığını duydum.

Tom está gritando.

Tom çığlık atıyor.

Tom estava gritando.

- Tom bağırıyordu.
- Tom çığlık atıyordu.

Quem está gritando?

- Kim bağırıyor?
- Bağıran kim?

Eu estou gritando.

Çığlık atıyorum.

Nós estamos gritando.

Biz çığlık atıyoruz.

Não estou gritando.

Bağırmıyorum.

- Todos os meninos estavam gritando.
- Todos os garotos estavam gritando.

Tüm erkekler bağırıyorlardı.

O Tom está gritando.

Tom bağırıyor.

Eu te ouvi gritando.

Senin çığlık attığını duydum.

Eu não estava gritando.

Bağırmıyordum.

Eu ouvi ele gritando.

Onun bağırdığını duydum.

O povo estava gritando.

İnsanlar çığlık atıyordu.

- Por que você está gritando comigo?
- Por que vocês estão gritando comigo?

Neden bana bağırıyorsun?

Mary e Jane estão gritando.

Mary ve Jane bağırıyor.

Eu ouvi o Tom gritando.

Tom'un çığlık attığını duydum.

- Tom estava gritando.
- Tom gritava.

Tom bağırıyordu.

Tom estava gritando de dor.

Tom acı içinde bağırıyordu.

Por que todos estão gritando?

Neden herkes bağırıyor?

Tom e Maria estão gritando.

Tom ve Mary çığlık atıyorlar.

Alguém está gritando meu nome.

Biri benim adımı sesleniyor.

Por que você estava gritando?

Neden bağırıyordun?

Este homem está gritando comigo!

Bu adam bana bağırıyor ya!

Por que você está gritando?

Neden bağırıyorsun?

Tom estava gritando com Maria.

Tom, Mary'ye bağırıyordu.

Tom e Mary estavam gritando.

Tom ve Mary çığlık atıyorlardı.

- Estou gritando porque vi um rato!
- Eu estou gritando porque vi um rato!

Çığlık atıyorum çünkü bir fare gördüm!

- Todo mundo está chorando.
- Todos estão chorando.
- Todo mundo está gritando.
- Todos estão gritando.

Herkes ağlıyor.

O prefeito está gritando ao telefone.

Belediye Başkanı telefonda bağırıyor.

Estou gritando com os meus filhos.

Ben çocuklarıma bağırıyorum.

Os trabalhadores estavam gritando em francês.

İşçiler Fransızca bağırıyorlardı.

Um vizinho ouviu o Tom gritando.

Tom'u bir komşusu çığlık atarken duymuş.

Eu pude ouvir Tom gritando por ajuda.

Tom'un yardım için bağırdığını duyabildim.

O Sami estava gritando com a Layla.

Sami, Leyla'ya bağırdı.

- Eu não gosto de ver você gritando com ela.
- Não gosto de ver você gritando com ela.

Onun yüzüne bağırdığını görmekten hoşlanmıyorum.

Tom ouviu a Mary gritando com o John.

Tom Mary'nin John'a bağırdığını duydu.

Há uma pessoa nele. Ele grita alguém gritando Simit

onun içinde bir kişi vardır. Simit diye bağırarak birisini kovalar

É com o Tom que você deveria estar gritando.

Senin bağırman gereken Tom.

Você estava gritando com ela e eu não gosto disso.

Sen ona bağırıyordun ve ben bundan hoşlanmıyorum.