Examples of using "Vivia" in a sentence and their turkish translations:
Ben mutluluk içinde yaşadım.
Tom bir çiftlikte yaşadı.
Tom, Boston'da yaşadı.
- O, mutsuz bir hayat yaşadı.
- O mutsuz bir hayat yaşadı.
Yalnız bir hayat yaşadı.
O Tel Aviv'de yaşardı.
Onun nerede yaşadığını sordum.
Ona nerede yaşadığını sordu.
O zaman adada kimse yaşamadı.
Amerikalı bir aile ile birlikte kaldım.
O sıralarda adada hiç kimse yaşamadı.
Eskiden dağlık bir bölgede yaşıyordum.
Boston'da yaşardım.
Bir kale içinde bir kral yaşarmış.
Tom küçük bir balıkçı köyünde yaşadı.
Savaş başladığında Londra'da yaşıyordu.
Tom Mary'ye nerede yaşadığı sordu.
Kızım bir çocukken sık sık astım atakları yaşardı.
Ona nerede yaşadığını sordu.
Tom, Mary'nin yanında yaşardı.
Tom'un önceden Boston'da yaşadığı doğru mu?
O, bir zamanlar yalan söyledi ve ona dolabında nadir bir yaratığın yaşadığını söyledi.
Bu, Jack'in yaptığı evde yaşayan fareyi sinsice izleyen kediyi kovalayan köpektir.