Examples of using "Enfrentando" in a sentence and their turkish translations:
- Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
- Rusya büyük finansal zorluklarla karşı karşıyadır.
Karşımıza çıkan bu fotoğraf bizi adeta şok ediyor
Biz ondan çok daha büyük bir sorunla karşı karşıyayız.
Fakat karşısında yine Microsoft denen dev duruyordu
Yani zırhları olmayan bir zırhlı kuvvetle karşı karşıyaydılar.
Şiddetli bir krizle karşı karşıyayız.
Kerala üst üste iki yıl, bazı bölgelerinde sel baskınları yaşadı.