Translation of "Encontrado" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Encontrado" in a sentence and their turkish translations:

Não foi encontrado.

O bulunmadı.

Paolo foi encontrado morto.

Paolo ölü bulundu.

Queria tê-la encontrado.

Keşke onunla karşılaşsam.

Tom nunca foi encontrado.

Tom hiç bulunmadı.

Tom foi encontrado morto.

Tom ölü bulundu.

- Ela negou tê-lo encontrado.
- Ela negou ter se encontrado com ele.

O, onunla buluştuğunu inkar etti.

Finalmente encontrado em Hagen, Alemanha

Almanya'nın Hagen kentinde sonunda bulundu

Onde o corpo foi encontrado?

Ceset nerede bulundu?

Apenas encontrado em esforços internacionais Turquia

Hemen uluslar arası girişimlerde bulundu Türkiye

Tom foi encontrado assassinado esta manhã.

Tom bu sabah ölü bulundu.

Um acordo razoável deve ser encontrado.

Makul bir uzlaşma bulunması gerekiyor.

Tínhamos encontrado as chaves de Tom.

Tom'un anahtarlarını bulduk.

Só é encontrado em alguns locais especiais.

Sadece birkaç özel yerde bulunur.

Nenhum elemento relacionado ao céu foi encontrado

gök taşıyla ilgili herhangi bir unsura rastlanmadı bile

Eu o tinha encontrado uma vez antes.

Onunla daha önce bir kez karşılaştım.

Estou feliz em finalmente ter te encontrado.

Sonunda sana yetiştiğime memnun oldum.

Isto pode ser encontrado em qualquer dicionário.

Bu herhangi bir sözlükte bulunabilir.

O corpo de Tom nunca foi encontrado.

Tom'un vücudu hiç bulunmadı.

Tom foi encontrado morto em sua cama.

Tom yatağında ölü bulundu.

O crânio de Fadil nunca foi encontrado.

Fadıl'ın kafatası hiç bulunmadı.

- Lembro-me de tê-los encontrado nalgum lugar.
- Lembro-me de tê-las encontrado em algum lugar.

Onlarla bir yerde karşılaştığımı hatırlıyorum.

Lembro-me de tê-lo encontrado nalgum lugar.

Onunla bir yerlerde karşılaştığımı hatırlıyorum.

Tom foi encontrado com a arma do crime.

Tom cinayet silahıyla bulundu.

Este meteorito foi encontrado no deserto do Saara.

Bu göktaşı Sahra Çölü'nde bulundu.

Tom tem se encontrado secretamente com a Mary.

Tom Mary ile gizlice buluşuyor.

Tens a certeza de nunca o teres encontrado?

Onunla hiç tanışmadığına emin misin?

Ele foi encontrado inconsciente no chão da cozinha.

O, mutfak zemininde bilinçsiz yatarken bulundu.

O corpo de Tom foi encontrado no pântano.

Tom'un cesedi bataklıkta bulundu.

E que a fêmea poderá ter encontrado um par.

Bu dişi, eşini de bu şekilde bulmuş olabilir.

Eu me lembro de tê-lo encontrado em Paris.

Paris'te onunla görüştüğümü hatırlıyorum.

O anel não pôde ser encontrado em lugar algum.

Yüzük hiçbir bir yerde bulunamadı.

Nem tudo na Internet pode ser encontrado por Google.

Web'deki her şey Google üzerinden bulunamaz.

Tom me perguntou se eu havia encontrado as chaves.

Tom bana anahtarları bulup bulmadığımı sordu.

Tom perguntou se eu tinha encontrado a minha chave.

Tom anahtarımı bulup bulmadığımı sordu.

Este é o quarto onde o corpo foi encontrado.

Bu, cesedin bulunduğu oda.

Nenhum teclado encontrado. Por favor, pressione F1 para continuar.

Hiçbir klavye bulunmadı. Devam etmek için lütfen için F1 tuşuna basın.

Ela disse que o havia encontrado no dia anterior.

O onunla önceki gün tanıştığını söyledi.

Com uma maior educação, ele teria encontrado um emprego melhor.

Daha fazla eğitimle, daha iyi bir iş bulurdu.

Eu já a tinha encontrado muitas vezes antes daquele momento.

O zamandan önce onunla birçok kez karşılaştım.

Ouvi dizer que haviam encontrado um objeto extraterrestre na Lua.

Onların ayda uzaylılara ait bir nesne bulduklarını duydum.

Eu entendo que tenha se encontrado com o Tom recentemente.

Son zamanlarda Tom'la buluştuğunuzu anlıyorum.

- Fadil foi encontrado morto no banco da frente de sua minivan.
- O Fadil foi encontrado morto no banco da frente da sua carrinha.

Fadıl minibüsünün ön koltuğunda ölü bulundu.

Falar de assassinato antes que um corpo seja encontrado é bastante estranho.

Bir ceset bulunmadan cinayet hakkında konuşmak oldukça garip.

Nenhum algoritmo que pudesse resolver esse problema em tempo polinomial foi encontrado ainda.

Polinom zamanında bu problemi çözebilecek bir algoritma henüz bulunmadı.

O corpo de Sami foi encontrado em uma lagoa na fazenda de Layla.

Sami'nin cesedi Leyla'nın çiftliğindeki bir gölette bulundu.

A resiliência da Rússia é diferente de tudo o que ele é já encontrado.

Rusya'nın dayanıklılığı, sahip olduğu her şeye benzemiyor hiç karşılaşmadım.

Há rumores de que bizantino também escondeu seu ouro aqui, mas ainda não foi encontrado.

Bizans'ın altınlarını da buraya sakladığı rivayet edilir fakat henüz buna rastlanılmadı

O nível de arsênico encontrado no estômago de Sami era suficiente para matar 4 cavalos.

Sami'nin karnında bulunan arsenik seviyesi 4 atı öldürecek kadardı.

Enquanto que se eles quisessem orar com o amor de Allah, nunca teríamos encontrado uma situação dessas.

oysa ki Allah sevgisiyle kılmak isteselerdi hiç böyle bir durumla karşılaşmayacaktık

Então, quando o time não pôde ser encontrado, os homens descobriram esse jogo com a bola de futebol.

yani takım kurulamadığında erkekler futbol topuyla böyle bir oyun keşfetmiş