Translation of "Negou" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Negou" in a sentence and their turkish translations:

Ele negou-o.

O onu reddetti.

Ele negou tudo.

O, her şeyi reddetti.

Ela negou tudo.

O her şeyi reddetti.

Tom negou tudo.

Tom her şeyi reddetti.

Tom não negou.

Tom bunu inkar etmedi.

Ele negou imediatamente.

Bunu hemen inkar etti.

- A atriz negou os boatos.
- A atriz negou os rumores.

Aktris söylentileri yalanladı.

Ele negou os fatos.

- O, gerçekleri yalanladı.
- O, gerçekleri inkar etti.
- O, gerçekleri reddetti.

Tom negou aqueles rumores.

Tom o söylentileri yalanladı.

Tom negou o pedido.

Tom isteği reddetti.

Tom negou a acusação.

Tom suçlamayı reddetti.

Tom negou ter trapaceado.

Tom hile yaptığını inkar etti.

Tom não negou nada.

Tom hiçbir şeyi inkar etmedi.

- Ela negou tê-lo encontrado.
- Ela negou ter se encontrado com ele.

O, onunla buluştuğunu inkar etti.

Tom negou tê-lo feito.

Tom onu yaptığını reddetti.

Tom negou todas as acusações.

Tom suçlamaları inkar etti.

Tom negou todas as alegações.

Tom iddiaları reddetti.

Tom negou que isso aconteceu.

Tom onun olduğunu reddetti.

Tom se negou a admitir.

Tom onu itiraf etmeyi reddetti.

Tom negou que fosse cristão.

Tom bir Hristiyan olmadığını söyledi.

Maria negou que fosse cristã.

Mary bir Hristiyan olmadığını söyledi.

Um dia depois, o ministério negou

bir gün sonra da bakanlık yalanladı

Maria negou ter roubado o dinheiro.

Mary parayı çaldığını inkar etti.

Tom negou ter roubado o dinheiro.

Tom parayı çaldığını inkar etti.

Tom negou os pedidos de Maria.

Tom, Mary'nin isteklerini reddetti.

Tom negou que escreveu a carta.

Tom mektup yazdığını reddetti.

Tom negou ter batido na namorada.

Tom kız arkadaşını dövdüğünü inkar etti.

Tom negou ter batido nos filhos.

Tom çocuklarını dövdüğünü inkar etti.

Tom negou ter batido na mulher.

Tom karısını dövdüğünü inkar etti.

O presidente Clinton negou a acusação.

Başkan Clinton suçlamayı reddetti.

Tom negou ter dito tal coisa.

Tom böyle bir şey söylediğini yalanladı.

O presidente negou-se contestar a pergunta.

Başkan soruyu cevaplamayı reddetti.

Ela negou ter feito parte do esquema.

Komploya katıldığını inkar etti.

Tom negou que ele era o ladrão.

Tom hırsız olduğunu inkar etti.

Ela negou que é a minha mãe.

O, annem olduğunu reddetti.

Tom negou que tinha roubado o dinheiro.

Tom parayı çaldığını inkar etti.

- Ele negou o rumor.
- Ele refutou o boato.

O söylentiyi yalanladı.

Eu não acredito que você negou aquele emprego.

O işten vazgeçtiğine inanamıyorum.

Tom se negou a seguir o conselho de Maria.

Tom, Mary'nin tavsiyesine uymayı reddetti.

Com o cinismo que o caracteriza, Tom negou tudo.

Tom karakteristik küstahlığı ile her şeyi reddetti.

O Tom nem confirmou e nem negou os rumores.

Tom söylentileri ne doğruladı ne de yalanladı.

A namorada o traía, mas ela negou até que ele a pegou.

Kız arkadaşı onu aldattı fakat o onu yakalayıncaya kadar o inkar etti.

O namorado a traía, mas ele negou até que ela o pegou.

Erkek arkadaşı onu aldattı fakat o onu yakalayıncaya kadar o inkar etti.

- Tom negou-se a falar francês.
- O Tom recusou-se a falar francês.

Tom Fransızca konuşmayı reddetti.

- Tom se recusava a fazer o que queríamos que ele fizesse.
- Tom se negou a fazer o que esperávamos dele.

Tom onun yapmasını istediğimiz şeyi yapmak için isteksizdi.