Examples of using "Deram" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bana seçenek vermediler.
Onlar Allah'a şükrettiler.
Onlar el ele tutuştular.
adamlar yıllarını vermiş
Balığı yemlediler.
ahı gitmiş vahı kalmış vasıfsız öğretmenler
Bütün planlarımız bozuldu.
Onlar bize söz verdi.
Onlar bana bir zam daha verdi.
Hintliler yerleşimcilere yemek verdi.
Yıllar ona yalnızca kötü alışkanlıklar kazandırdı.
Onlar bana istediğimi verdiler.
ve dünyadaki en büyük dinleri oluşturmaktadırlar.
Onlar kızlarına Helen adını verdiler.
Uzay gemisine "Discovery" adını koydular.
- O ,emekli olduğu zaman meslektaşı ona bir hediye aldı.
- O ,emekli olduğu zaman iş arkadaşı ona bir hediye aldı.
Bütün oyuncular ellerinden geleni yaptılar.
Onlar bana ihtiyaç duyduğum her şeyi verdiler.
Bana bir madalya verildi.
Evlendiğimizde ailem bana bir ev verdi.
Bana yeni bir ceket verildi.
Onlar bana yüzde on indirim verdi.
İki palyaço birbirini tokatladı.
Tom ve Mary birbirine tokat attı.
Tom üvey ebeveynlerinin kendisine verdiği sevgiyi kabul etmeyi öğrendi.
Tom ve Mary sisin yağışını izlerken el ele tutuştular.
Köpeğe Shiro adını koydular.
Sen benim başımı ağrıttın.
Bir dilenciye hiç para verdin mi?
Ya düşünebiliyormusunuz dünyaya yön vermiş iki tane adam ortak çalışamıyor
Neden Tom'a para verdin?
Viking uzun gemileri ve denizcilik ve denizcilikte ustalık, onlara istedikleri zaman
Çok az kişi onun partideki yokluğunu fark etti.
Ebeveynlerim bana Noel için bir kimya seti verdiğinde neredeyse on yaşındaydım.
Tom ve Mary bebeklerine John ismini verdiler.