Translation of "Costa" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Costa" in a sentence and their turkish translations:

Na costa da Nortúmbria.

, Northumbria kıyılarında gemi enkazına

O navio navegou pela costa.

Gemi sahil boyunca yola çıktı.

Eu sou da Costa Leste.

Ben doğu yakasındanım.

Eu sou da costa oeste.

Ben Batı Kıyısındanım.

A marinha defende nossa costa.

Donanma bizim deniz kıyımızı savunur.

Tenho de chegar à costa depressa.

Hızlıca kıyıya çıkmalıyım.

Eles navegaram pela costa oeste da África.

Onlar Afrika'nın batı kıyısı boyunca gittiler.

E pode haver alimento ao longo da costa.

ve kıyı boyunca yiyecek kaynakları da karşıma çıkabilir.

Há aqui muitas lapas ao longo da costa.

Buradaki kıyıda bunlardan bir sürü var.

Alberto é da Costa Rica. Ele é costarriquenho.

Alberto Kosta Rika'dan. O, Kosta Rikalı.

Adriana é da Costa Rica. Ela é costarriquenha.

Adriana Kosta Rika'dan. O, Kosta Rikalı.

Minha cidade está a alguns quilômetros da costa.

Şehrim sahile birkaç kilometre uzaklıkta.

Venha comigo para a costa meridional da França!

Benimle Fransa'nın güney sahiline gel!

Eles montaram acampamentos temporários ao longo da costa.

Kıyı boyunca geçici kamplar yaptılar.

Devo subir o penhasco ou fazer coasteer pela costa?

Kayalıklara mı tırmanayım, kıyıdan mı dolaşayım?

Na costa, a mudança das marés pode ser tremenda.

Gelgitlerin kıyılara etkisi çok büyük boyutlara varabilir.

Raiders aparecem sem avisar na costa leste da Inglaterra.

Baskıncılar, İngiltere'nin doğu kıyısı açıklarında uyarmadan ortaya çıkar.

Mas a maré alta atraiu perigos maiores até à costa.

Fakat yüksek gelgit, kıyıya daha büyük tehlikeler çekmiş durumda.

A vila está a duas milhas de distância da costa.

Kasaba, kıyıdan iki mil uzaktadır.

Na costa britânica, um camarão de apenas quatro centímetros está preso.

Britanya kıyısında, boyu sadece dört santim olan bir teke kapana kısılmış.

Mais de um terço da população mundial vive próximo à costa.

Dünya nüfusunun üçte birinden fazlası kıyı yakınında yaşar.

A Costa do Marfim é o maior produtor de cacau do mundo.

Fildişi Sahilli dünyanın en büyük kakao üreticisidir.

Tenho de chegar à costa depressa. E a aventura ainda está a começar.

Hızlıca kıyıya çıkmalıyım. Macera daha yeni başlıyor.

... numa migração de 5000 km rumo a sul pela costa oeste dos EUA.

Amerika'nın batı kıyısından aşağıya 5.000 kilometrelik göç yolundalar.

Em primeiro lugar, quero expressar o meu agradecimento muito especial à minha professora Ana Costa.

Başlamadan önce Profesör Anna Сosta'ya en içten teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Ao largo da costa do Alasca, salmões migram para as suas áreas de postura, a montante.

Alaska kıyılarında somonlar, nehrin üst taraflarındaki yumurtlama alanlarına yönelmiş.

Tinha desistido e ia voltar para a costa. Algo me fez virar ligeiramente para a esquerda.

Vazgeçmiştim, kıyıya dönüyordum. Bir şey, biraz sola dönmeme sebep oldu.

As minhas memórias de infância estão dominadas pela costa rochosa, o entremarés e a floresta de algas.

Çocukluk anılarım, buranın kayalıklı kıyıları, gelgitleri ve yosun ormanlarıyla dolu.

A primeira filmagem de uma lula gigante foi feita em 2012 ao largo da costa do Japão.

Dev bir kalamarın ilk görüntüleri, Japonya kıyılarında 2012'de yakalandı.

De acordo com as antigas sagas nórdicas, eles tinham uma base fortificada na costa do Báltico, em Jomsborg.

Eski İskandinav destanlarına göre, Baltık kıyısında Jomsborg'da müstahkem bir üsleri vardı.