Translation of "Colher" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Colher" in a sentence and their turkish translations:

- Me dê uma colher.
- Dê-me uma colher.

Bana bir kaşık verin.

Não há colher.

Hiç kaşık yok.

Me dê a colher.

Bana kaşık verin.

A colher está suja.

Kaşık kirli.

Ela lambeu a colher.

O, kaşığı yaladı.

Está faltando uma colher.

Bir kaşık eksik.

Há uma colher aqui.

Burada bir kaşık var.

Isto é uma colher.

Bu bir kaşık.

Eu lambi a colher.

Kaşığı yaladım.

Tomamos sopa com uma colher.

Biz bir kaşıkla çorba yeriz.

Pode nos trazer uma colher?

Bir kaşık alabilir miyiz?

- Com licença; o senhor me traz uma colher?
- Com licença; a senhora me traz uma colher?
- Por favor, quer me trazer uma colher?

Affedersiniz, bir kaşık alabilir miyim?

Esta colher serve para tomar sopa.

Bu kaşık çorba içindir.

A minha colher é muito grande!

Kaşığım çok büyük!

Tom mexeu o café com uma colher.

Tom bir kaşıkla kahvesini karıştırdı.

Normalmente comemos com faca, garfo e colher.

Biz genellikle bir bıçak, çatal ve kaşıkla yemek yiyoruz.

Eu gostaria de comprar uma colher de madeira.

Ben bir tahta kaşık almak istiyorum.

A colher ao lado do garfo está suja.

Çatalın yanındaki kaşık kirli.

Donna nasceu com uma colher de prata na boca.

Donna varlıklı bir ailede doğdu.

Você tem uma colher para eu mexer o arroz?

Pilavı karıştırabileceğim bir kaşığın var mı?

Quem quer que semeie espinhos, não espere colher rosas.

Diken ekenlerin gül hasat etmeyi beklememeleri gerekir.

Eu sempre adiciono uma colher de mel ao meu chá.

Ben her zaman çayıma bir kaşık dolusu bal eklerim.

Se o tempo deixar, eles irão ao bosque colher cogumelos.

Eğer hava izin verirse, onlar gidecekler ve ormanda mantar toplayacaklar.

A colher deve ser colocada do lado direito da faca.

Kaşığı bıçağın sağına yerleştirin.

Eu preciso de uma colher, um garfo e uma faca. Obrigado.

Bir kaşık, bir çatal ve bir bıçağa ihtiyacım var. Teşekkür ederim.