Examples of using "Chova" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur yağabilir.
Yarın yağmur yağabilir.
Korkarım ki yağmur yağacak.
Umarım bugün yağmur yağar.
- İnşallah yarın yağmur yağar.
- Umarım yarın yağmur yağar.
Umarım yağmur yağmaz.
Umarım yağmur yağmaz.
Umarım, yarın yağmur yağacak.
Çok geçmeden yağmur yağabilir.
Umarım yarın yağmur yağmaz.
Yağmur yağsa bile oyun oynanacak
Yağmur yağsa bile biz seyahat edeceğiz.
Bugün yağmur bekliyoruz.
Umarım yakında yine yağmur yağar!
Yağmur yağsa bile, yarın yüzmeye gideceğim.
Umarım yarın yağmur yağmaz.
Umarım bugün yağmur yağmaz.
Bugün muhtemelen yağmur yağacak.
Umarım, bu akşam yağmur yağmaz.
Yağmur yağsa bile oraya gideceğim.
Umarım bu öğleden sonra yağmur yağmaz.
Muhtemelen yarın yağmur yağmayacak.
Yağmur yağmazsa ben de dışarı çıkacağım.
Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al.
Umarım yağmur yağmaz.
Yarın yağmur yağabilir ama biz her halükarda gideceğiz.
Burada ne yapıyorsun? Casal'la kucaklaşıyor musun?
Yağmur yağabilir ama yine de gidiyorum.
Bu gece boyunca yağmur bekleniyor.
Ne olursa olsun, seni karşılamak için istasyona geleceğim.
Yarın yağmur yağarsa, biz gitmeyiz.
Yağmur yağsa bile golf oynayacak.
Maalesef yağmur yağacak.
Yağmur yağacağını sanmıyorum, ancak her ihtimale karşı bir şemsiye alacağım.
Bu gece yağmur yağabilir.
Yağmur yağsa bile, yarın sabah erkenden başlıyorum.
Futbol maçı yağmur yağsa bile oynanacak.
Bence yağmur yağarsa diye bir şemsiye alman daha iyi olur.