Examples of using "Capaz" in a sentence and their turkish translations:
kılıç kullanabilen
Onun hakkında yetenekli misin?
O her şeyi yapabilir.
Bu manyak her şeyi yapabilir.
- Bu İrlandalı her şeyi yapabilir.
- Bu İrlandalı her şeyi yapma yeteneğine sahip.
Ama bu zor olacak.
O, Fransızca öğretebilir.
Bunu çözebilir misin?
Onu yapabilir misin?
İspanyolca öğretebilir.
Tom onu yapabilir.
Bunu yapamıyordum.
Bunu yapabileceğimi biliyorum.
Bunu tek başına yapabilmelisin.
Ama daha güvenli olabilir.
Bu ağaç oldukça iyi olabilir.
Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.
Kitabı okuyabiliyordu.
O, on dili konuşabiliyor.
Sana yardım edemeyeceğim.
Bunu başka biri yapamaz mı?
Tom bunu yapamaz.
Kanton lehçesi konuşabilmeyi istiyorum.
O çok kabiliyetli ve yetenekliydi.
Tom onu asla yapamayacak.
Tom mükemmel bir şekilde kendine bakabilir.
Diğerlerini sevebilmeden önce, kendini sevebilmelisin.
Dediği herşeyi yapabilecek kapasitede
O, bir hafta içinde yüzebilecek.
Yardım edebileceğimi düşündüm.
Bu kapıyı açamadım.
Neler yapacağını göster bana.
Şu ana kadar hiç kimse odaya giremedi.
Tom ayıya ateş edemedi.
Yakında İngilizce konuşabileceksin.
Tom yapmak istediğini yapamadı.
Bu zor olabilir. Ama bir deneyelim.
Düz takla mı? Pekâlâ, bu biraz can yakabilir!
Hamlet'ten bir dize alıntılayabilir misin?
Bebek birkaç gün içinde yürüyebilecek.
O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.
Onun adresini hatırlayamadım.
Kendini koruyabilmeni istiyorum.
İnsan konuşabilen tek hayvandır.
Farkı çok kolay bir şekilde görebileceksin.
Bu sorunlarla başa çıkamayabilirim.
Onu Tom'a hiç yapamadım.
Bize kimin yardım edebileceğini düşünüyorsun?
Ben Japonca konuşabilirim ve sadece Japonca konuşurum.
Bunu nasıl söylersin?
Tom'un bunu tamir edebileceğini düşünüyor musun?
O bir sineğe bile zarar veremez.
- O, hem İngilizce hem de Fransızca öğretebilir.
- O hem İngilizce hem de Fransızca öğretme yeteneğine sahiptir.
Hiç kimse Tom kadar hızlı koşamaz.
Umutsuz bir eşin tehlikeli şeyler yapma kapasitesi vardır.
Tom'un ne yapabileceğini biliyorsun, değil mi?
Bunu yapamadığım için pişmanım.
Bunu yapabileceğinizi düşünüyorum.
Ben ona yüzüne karşı tekrar bakamayacağım.
en tehlikeli hayvanlardan birine dönüşür.
Onun babası nehri yüzerek geçebiliyordu.
Tom üç dakika içinde sorunu çözebildi.
Tom artık işini yapamıyor.
- Bu uçak bir seferde 40 yolcu taşıma kapasitesindedir.
- Bu uçak bir seferde 40 yolcu taşıyabilir.
Para, herhangi birini birkaç dakikada değiştirme kapasitesine sahiptir.
Ülke borçlarını ödeyemedi.
Tom'un onu yapabileceğini sanmıyorum.
Sanırım Tom iyi bir iş çıkarabilir.
Bu muhtemelen altın aranan dönemlerden.
Birkaç ay içerisinde İngilizceyi akıcı olarak konuşabileceksin.
Onu kendim yapabileceğim.
Tom çok hata yapmadan Fransızca konuşamıyor.
Tom'un onu yapabileceğini hiç düşünmedim.
Fadıl'ın ihanetinin bir kadın eşi deli etmesi gerekir.
Tom bunu yapabilir, ama Mary yapamaz.
O istediğini almak için diğerlerini aldatabilir.
Bu cümleyi çeviremem.
Bunu asla unutamayacağım.
Tom elektrikli konserve açacağını çalıştıramadı.
Tom'un Mary'ye yardım edebileceğini gerçekten düşünüyor musun?
Muhtemelen Tom'un onu yapmasına yardım edebilecek tek kişiyim.
Ağaçta kamp kurmamı istiyorsunuz demek? Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.
Üzgünüm, yapabileceğimi sanmıyorum.
Tom'un yardımı olmadan bunu yapamazdım.
Virüs hala ellerinizde. Sizi ve diğerlerini hala hasta edebilir.
Ben testi geçebileceğim.
Sanırım Tom bunu anlamamıza yardım edebilecek.
Mary'nin yapabileceği şey hakkında hiçbir fikrin yok.Ona dikkat et!
Tom, Mary'ye onu sevdiğini hiç söyleyemedi.
Tom'un bana yapmamı söylediği şeyi yapamadım.
Keşke sana yardım edebilseydim.
- Bunu kolayca yapabileceksiniz.
- Onu kolayca yapabileceksiniz.
Bu bir meşale için oldukça iyidir. Bunu bir paraşüt ipiyle bağlayacağız.
Tabloları bir kez daha komik bir şekilde çevirebilmekten mi?
Çocuk ona kadar sayabilir.
O, kutuyu açamadı.
Ben istesem bile orada ne olduğunu asla açıklayamadım.
Sadece Tom'un istediği yere gidebilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Tom yapabildiği şeyleri artık yapamıyor.