Translation of "Bolsa" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Bolsa" in a sentence and their turkish translations:

- Onde está minha bolsa?
- Cadê minha bolsa?

Çantam nerede?

- Eu quero esta bolsa.
- Quero esta bolsa.

Bu çantayı istiyorum.

- Eu quero aquela bolsa.
- Quero esta bolsa.

O çantayı istiyorum.

- Aquela bolsa é minha.
- Essa bolsa é minha.

O el çantası benim.

Que bolsa pesada!

Ne ağır bir çanta!

Comprei uma bolsa.

Ben bir çanta aldım.

Pegarei minha bolsa.

Çantamı alacağım.

Quero minha bolsa.

Çantamı istiyorum.

- Quem encontrou a minha bolsa?
- Quem achou a minha bolsa?

Çantamı kim buldu?

Alguém pegou minha bolsa.

Birisi çantamı çaldı.

Comprei uma nova bolsa.

Ben yeni bir çanta satın aldım.

Não esqueça sua bolsa.

Çantanı unutma.

Onde está a bolsa?

Çanta nerede?

A bolsa está vazia.

Çanta boş.

Mostre-me outra bolsa.

Bana başka bir çanta göster.

Preciso de uma bolsa.

Bir çantaya ihtiyacım var.

Tom abriu a bolsa.

Tom çantayı açtı.

Ela agarrou a bolsa.

Kendi çantasını yakaladı.

Esta bolsa é minha.

Bu çanta benim.

Aquela bolsa é minha.

O çanta benim.

Minha bolsa está vazia.

Benim çantam boştur.

Alguém roubou minha bolsa.

Birisi çantamı çaldı.

Sua bolsa está aberta.

Çantanız açık.

Está na sua bolsa.

O senin çantanda.

- Coloque isso na sua bolsa.
- Coloque isso dentro da sua bolsa.

Bunu çantana koy.

- Há outro na minha bolsa.
- Há mais um em minha bolsa.

Çantamda bir tane daha var.

- Vocês podem deixar a bolsa aqui.
- Você pode deixar a bolsa aqui.

Çantanı buraya bırakabilirsin.

- Esse homem roubou a minha bolsa.
- Aquele homem roubou a minha bolsa.

O adam cüzdanımı çaldı.

Aqui está a sua bolsa.

Çantan orada.

Que bolsa é a sua?

Hangi çanta sizinki?

Não consigo encontrar minha bolsa.

Ben çantamı bulamıyorum.

Você encontrou a sua bolsa?

Çantanı buldun mu?

O que há nessa bolsa?

Bu çantada ne var?

De quem é esta bolsa?

Bu çanta kimin?

Onde está a minha bolsa?

Çantam nerede?

Tom abriu a bolsa dele.

Tom çantasını açtı.

A minha bolsa foi roubada.

Cüzdanım çalındı.

A bolsa ou a vida!

Paran ya da hayatın!

Esta não é minha bolsa.

Bu benim çantam değil.

Essa bolsa preta é sua?

O siyah çanta senin mi?

Há alguns livros na bolsa.

Çantada birkaç kitap var.

Colocou seu dinheiro na bolsa.

Parasını çantaya koydu.

Não coloque isso na bolsa.

Onu çantaya koyma.

Não toque a minha bolsa.

Çantama dokunmayın.

Não tenho nada na bolsa.

Çantamda bir şey yok.

Sua bolsa parece estar pesada.

Çantan ağır görünüyor.

Por favor, abra sua bolsa.

- Lütfen çantanı aç.
- Lütfen çantanızı açın.

- Mary colocou a bolsa na mesa.
- A Mary colocou a bolsa na mesa.

Mary çantasını masanın üzerine koydu.

- Eu devolvi a bolsa a Ken.
- Eu dei de volta a bolsa a Ken.

Çantayı Ken'e geri verdim.

Só você para carregar a bolsa.

Çantayı sadece siz taşıyabilirsiniz.

Ele carrega uma bolsa nas costas.

O, sırtında bir çanta taşır.

Ele prendeu uma etiqueta à bolsa.

Çantaya bir etiket iliştirdi.

Eu deixei minha bolsa para trás.

Çantamı geride bıraktım.

Tom conseguiu a bolsa de estudos.

Tom burs aldı.

Ifaw esqueceu sua bolsa na loja.

Ifaw çantasını dükkanda unuttu.

O que Tom colocou na bolsa?

- Tom çantaya ne koydu?
- Tom torbaya ne koydu?

O homem roubou a bolsa dela.

Adam onun çantasını soydu.

Eu deixei a minha bolsa aqui.

Çantamı burada bıraktım.

Mary tirou a carteira da bolsa.

Mary çantasından cüzdanını çıkardı.

As chaves estavam na minha bolsa.

Anahtarlar çantamdaydı.

Não há dinheiro na minha bolsa.

Çantamda hiç para yok.

Eu coloquei meu dinheiro numa bolsa.

Paramı bir cüzdana koydum.

Eu ganhei a bolsa de estudos.

Ben burs kazandım.

Onde está a bolsa de Maria?

Mary'nin çantası nerede?

Ele coloca seu dinheiro na bolsa.

O, parasını çantaya koyar.

O Tom roubou a minha bolsa.

Tom cüzdanımı çaldı.

Esta bolsa me custou seis libras.

Bu çanta bana 6 sterline mal oldu.

O que tem dentro dessa bolsa?

Bu çantanın içinde ne var?

Tom não consegue encontrar sua bolsa.

Tom çantasını bulamıyor.

Esta é a bolsa de Tom?

Bu Tom'un çantası mı?

Tom deixou minha bolsa no hotel.

Tom otelde çantamı bıraktı.

A bolsa dele era muito pesada.

Onun çantası çok ağırdı.

Ela tem uma bolsa embaixo do braço.

Onun kolunun altında bir çanta vardır.

A bolsa de valores está bem ativa.

Borsa çok hareketlidir.

Ele deve conseguir a bolsa de estudos.

Muhtemelen bursu kazanacak.

Não coloque a toalha molhada na bolsa.

Islak havluyu çantaya koyma.

Há um pouco de dinheiro na bolsa.

Çantada biraz para var.

Tom colocou a bolsa embaixo da mesa.

Tom çantasını masanın altına koydu.

Estou procurando uma bolsa para minha esposa.

Karım için bir çanta arıyorum.

Mary colocou a sua bolsa na mesa.

Mary çantasını masaya koydu.

Tom colocou seu tênis novo na bolsa.

Tom yeni spor ayakkabısını çantasına koydu.

A bolsa do Tom foi seriamente danificada.

Tom'un çantası ağır hasar gördü.

Me dá uma mão com esta bolsa.

Bu çantayı taşımam için bana yardımcı ol.

A Sra. Baker teve sua bolsa roubada.

Bayan Baker çantasını çaldırdı.

Maria esqueceu a bolsa dela no carro.

Mary cüzdanını arabada unuttu.

O Tom encontrou a bolsa da Mary.

Tom Mary'nin cüzdanını buldu.

- Minha mala foi roubada.
- Minha bolsa foi roubada.

- Çantam çalındı.
- Benim çantam çalındı.

Fique de olho na minha bolsa um instante.

Çantama bir süre göz kulak ol.

Há uma variedade de artigos na bolsa dela.

Çantasında çeşitli şeyler var.

O Tom roubou dinheiro da bolsa da Mary.

Tom Mary'nin cüzdanından biraz para çaldı.

O que você fez com a minha bolsa?

Çantamı ne yaptın?

Ela ficou imaginando onde teria perdido sua bolsa.

Çantasını nerede kaybettiğini merak etti.

Ela me deu uma bolsa feita de couro.

O, bana deriden yapılmış bir çanta verdi.