Examples of using "Atravessar" in a sentence and their turkish translations:
Tamam, karşıya geçelim.
Buradan geçelim.
Nehri yüzerek geçebilirim.
Böyle asla karşıya geçemem.
Nehri geçmemiz gerek.
Ben onu caddeyi geçerken gördüm.
Ben nehri karşıdan karşıya yüzebildim.
- Caddeyi geçerken dikkatli ol.
- Caddeyi geçerken dikkatli olun.
Nehri yüzerek geçebilir misin?
O, nehri geçecek.
Bu köprüyü geçmek güvenli mi?
Tom nehri geçecek.
Mary yüzerek nehri geçebildi.
Bu şeylerin arasından geçmeye çalışırsanız sizi paramparça eder.
Yüksek gelgit, resifi aşmalarına yardımcı olur.
Ne zaman geçeceklerini çözecek kadar akıllılar.
Harry nehri yüzerek geçmeyi başardı.
Onu caddeyi geçerken gördüm.
Caddeyi geçerken dikkatli ol.
Tom nehri yüzerek geçmeyi başardı.
Tom'un caddeyi geçmesine izin verme.
Caddeyi geçerken dikkatli ol.
Burada caddeyi geçmek tehlikelidir.
O, yaşlı adamın caddeyi geçmesine yardım etti.
ve bunun sayesinde karşıya geçebiliyorlar
Onun caddeyi geçmesine yardımcı oldum.
Caddeyi geçelim.
Tom nehri yüzerek geçmeye çalıştı.
Tom caddeyi geçerken bir araç ile çiğnendi.
Caddeyi geçerken arabalara dikkat etmelisin.
Işık sarıysa geçmemelisin.
Biz bir şekilde nehri yüzerek geçmeyi başardık.
Vadinin altına geçip dağlara ulaşmalıyım. Ah!
Tamam, bunun üzerinde oyalanmak istemiyorum. Karşıya geçmeliyim.
Yaşlı bir kamburun caddeyi geçmesine yardım ettim.
Yolu geçerken dikkatli olmalısın.
Tom bir yolunu bulup nehrin karşısına yüzerek geçmeyi başarmış.
On bir saniye sonra onlar caddeyi geçebilir.
O, yaşlı adamın caddeyi geçmesine yardım etti.
Nehri geçmenin bir yolu olmalı.
Ormanda pala olmadan ilerlemek eğlenceli değil.
Halatla karşıya geçmek istiyorsanız "Sol" ve "Tamam" tuşlarına basın.
Nehri yüzerek geçmemin tehlikeli olduğunu düşünüyor musun?
O, yaşlı bir adamın yolu geçmesine yardım etti.
Sen deli misin? Nehri yüzerek geçemem!
Köprüyü geçerken, aşağıya bakma.
Annelik içgüdüleriyle yola devam ediyor. Tehlikeye rağmen.
karşılarına aşmaları gereken bir göl veya nehir çıktığında ise
Suyun içinde kambur balinaların inanılmaz seslerini duyabiliyorsun.
Onlar nehri yüzerek geçtikten sonra nefes nefeseydi.
Eğer acelem varsa burada caddeyi geçmekten kaçınırım.
Onun babası nehri yüzerek geçebiliyordu.
Yolu geçmeden önce iki yöne de bak.
Caddeyi geçerken Tom bir araba tarafından çarpıldı.
- Nehri yüzerek geçmek imkânsız. Çok geniş!
- Yüzerek geçmek imkânsız. Nehir çok geniş.
Hâlâ bu madenden geçebileceğinize inanıyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.
Demek buradan karşıya geçmemi ve yüksekte kalmamı istiyorsunuz?
Caddeden karşıya geçerken neredeyse bana bir araba çarpıyordu.
- Ben onu caddeyi geçerken gördüm.
- Onun caddeyi geçişini gördüm.
Timsah antilopu nehri geçerken tuzağa düşürdü.
Halatı bu tarafa bağlayacağım ve karşıya geçmek için onu bir hat gibi kullanacağım.
Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için "Sağ"a tıklayın.
Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için de "Sağ"a tıklayın.
Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.
- Nehri yüzerek geçebildik.
- Biz nehirde yüzmeyi başardık.
Caddeyi geçmeden önce sola ve sağa bakınız.
Tom yaya geçidinden geçmediği için ceza ödemek zorunda kaldı.
Tom eski halat köprüyü geçmeye çalışmanın mantıklı olmayacağına karar verdi.
Körfezin ucundaki balıklara erişmek için... ...derin bir kanal geçmeleri gerek.
Caddeden geçerken arabalara dikkat et.
Yağmur yağarken bu caddeyi geçmekten kaçının.
Demek karşıya geçmenin en iyi yolunun halatı kullanmak olduğunu düşünüyorsunuz. Tamam, hadi. İşte başlıyoruz.
İşlek bir caddeden geçerken dikkatli ol.
O, nehri yüzerek geçme girişiminde başarısız oldu.