Examples of using "Apressar" in a sentence and their turkish translations:
Acele etmeliyim.
Acele etmek zorundasın.
Acele etmeli miyim?
Acele etmeliyiz.
- Acele etmem lazım.
- Elimi çabuk tutmam gerekiyor.
Acele etmeye gerek yok.
Acele etmene gerek yok.
Ona acele etmesini söyle.
Acele etmemize gerek yok.
Acele etsen iyi olur.
Acele etmene gerek yoktu.
Gerçekten acele etmene gerek var mı?
Kaçsam iyi olur.
Hemen sınıfa gitmeliyim.
Acele etmemiz gerekecek.
Ben hızlı hareket etmek zorunda olduğumu biliyordum.
Nasıl olsa acele etmek iyi bir fikir olacak.
Otobüse yetişebilmek için acele edelim.
- Sanırım acele etmemiz gerektiğini biliyorsun.
- Acele etmemiz gerektiğini bildiğini düşünüyorum.
Aceleyle eve gitmek istedi.
Lütfen Tom'a acele etmesini söyle.
Son treni yakalamak için acele etmek zorundasın.
Tom acele etmezse treni kaçıracak.
Çabuk ol, acele etmezsen geç kalacağız.
Fazla vaktim yok. Acele eder misiniz?
Eğer acele edersen bir sonraki otobüse yetişebilirsin.
Acele etsen iyi olur, yoksa treni kaçıracaksın.
Acele etmek zorundayım. Uçağım bir saat içinde kalkıyor.
Acele edip hatalar yapmaktansa acele etmemen daha iyidir.
Acele etsen iyi olur, aksi takdirde hava kararmadan önce oraya varamayacaksın.
Eğer bugün bitirmiş olmak istiyorsak acele etmeliyiz.
Acele etsek iyi olur.
Üzgünüm, ama acele etmek zorundayım. Bunu detaylı açıklamak için vaktim yok.