Examples of using "Aposto" in a sentence and their turkish translations:
Bahse girerim meşgulsün.
- İlk bitirdiğime bahse girerim.
- İlk bitireceğime bahse girerim.
Eminim iyi vakit geçireceğiz.
Fransızca bildiğine eminim.
Aç olduğuna eminim.
Harika bir öğretmen olduğuna bahse girerim.
Yarın yağmur yağacağına bahse girerim.
Tom'un geç kalacağına eminim.
Tom'un kızgın olduğuna eminim.
Tom'un unuttuğundan eminim.
Bunu bildiğine eminim.
Onun şaşırdığına bahse girerim.
Tom'un mutlu olduğuna bahse girerim.
Bahse girerim oraya senden önce varacağım.
Bahse girerim ki sen âşıksın.
Tom'un onu bilmediğine bahse girerim.
Onu içmediğine eminim.
Tom'un şarkı sözlerini bildiğine eminim.
Herkesin bekliyor olduğuna bahse girerim.
Bunu herkesi söylediğine bahse girerim.
Tom'un Fransızca konuşabildiğine eminim.
Bir ağaca hiç tırmanmadığına bahse girerim.
Tom'un cevabı bildiğine eminim.
Neyin yanlış olduğunu bildiğime eminim.
Bu fotoğrafı Tom'un çektiğine eminim.
- Onun çıldıracağına bahse girerim.
- Bahse girerim sinirlenecektir.
Onun hakkında yanıldığına bahse girerim.
Tom'un gelmeyeceğine dair seninle bir dolara bahse girerim.
Tom'un beni hatırlamadığına eminim.
Sanırım biraz daha beklemek zorunda kalacağım.
Tom'un aç olduğuna eminim.
Bahse girerim bu metni çevirmek gerçekten kolay olacak.
Sanırım seni tekrar görmeyeceğim.
Tom'un farkı söyleyemeyeceğinden eminim.
Bakın, şimdi izleyin. Bahse girerim ki bunlardan birini atınca...
Tom'un asla seni öyle öpmediğine eminim.
- Her iddiasına varım ki bunun nasıl çalıştığını merak ediyorsun.
- Bunun nasıl çalıştığını merak ettiğine eminim.
Sanırım bu sabah ne olduğu hakkında duydun.
Bunu nasıl yapacağını bilen tek kişinin ben olmadığıma eminim.
İlk buluştuğumuz zamanı hatırlamadığına bahse girerim.
Boston'a senden daha hızlı varabileceğime dair seninle otuz dolara bahse girerim.