Examples of using "Vós" in a sentence and their turkish translations:
Siz generalsiniz.
Siz komutansınız.
Artık satraplarsınız.
o zaman hepiniz - gidin!
Ne istiyorsunuz?
Siz benim misafirlerimizsiniz.
Ne yersen onu yerim.
Senden daha fazla dinlenmem.
- Siz konuşuyorsunuz.
- Siz konuşursunuz.
Ne kadar kaldınız?
- Buraya giren tüm umutlarını kapıda bıraksın.
- Buradan içeri giren umudunu geride bıraksın.
Bir bulaşman var gibi görünüyorsun.
Sen olağanüstüsün.
Umduğum kadarıyla istediğiniz yere gidebilirsiniz.
Çoğunuz altın taçlar giyiyorsunuz -
sadece hepinize güveniyorum.
Ama hepiniz gitmek istediğiniz için,
- Buraya giren tüm umutlarını kapıda bıraksın.
- Buradan içeri giren umudunu geride bıraksın.
Nerede olursam olayım, senin yanında olacağım.
ve onları komşularınızdan zar zor savunabilirsiniz.
Çok fazlasına ihtiyacın yok.
Bizi aramalıydın.
Philip seni bulduğunda, saklanmış çaresiz serseriydin
- İkiniz aç mısınız?
- Siz ikiniz aç mısınız?
Sen önemlisin.
Potansiyelin var.
- Çalışacaksın.
- Çalışacaksınız.
Çoğu vakit siz rahat uyuyabilin diye nöbet tuttum.
Onun ne giydiğini gördün mü?
Sigara içmeyi bırakmalısın.
- Orada olmalıydın.
- Orada olmalıydınız.
Tüm insanlar yüzlerce yıl hatırlanacak.
Aldınız.
Aranızda kim benim için benden daha çok çalıştığına inanıyor?
Beni anlıyorsun.
Tom'u kimin öldürmüş olabileceğine dair bir fikrin var mı?
Tom'dan korkuyor musun?
Onu bir zerre tanıyor musun?
Kalbimi kırdın.
Korku filmlerinden korkar mısın?
Orada mıydın?
Küresel ısınma hakkında ne düşünüyorsun?
- Beni tanıyor musun?
- Sen beni tanıyor musun?
Hangi renk şemsiye aldın?
- Seni seviyorum.
- Seni seviyorum!
Her şey hakkında çok kuşkulusun.
- Bu videoyu kimseye gösteremezsin.
- Bu videoyu birine gösteremezsin.
Bunu düzeltebileceğini düşünmüyor musun?
Her şeyi mahvettin.
Sen susamışsın.
Sen çocuklarını seviyor musun?
Sen kalabilirsin.
Hangi kitabı aldınız?
- Tamam, sen kazan.
- Tamam, sen kazandın.
Hangi kitabı okudunuz?
Öğlen yemeği için ne yedin?
- Seni seviyorum.
- Seni seviyorum!
- Sizi seviyorum.
Çılgındın.
Sen sevdiğim kadınsın.
Sen yaşlısın.
Bunu yapmalısın.
Kaç tane resme ihtiyacın var?
Kadınları sever misin?
- İstasyonda bizi bekleyecek misin?
- Bizi istasyonda bekleyecek misin?
Bahse girerim meşgulsün.
Kaç tane yakın arkadaşın var?
Uykulu değil misin?
Bizi nasıl buldun?
- Kaç taneye sahipsin?
- Sende kaç tane var?
- Sen benim yolumdasın.
- Bana ayak bağı oluyorsun.
Partiyi beğendin mi?
Evet demene gerek yoktu.
Onu tam olarak nasıl yaptın?
İyi iş çıkardın.
- Bu adamı gördünüz mü?
- Bu adamı gördün mü?
Bugün yeni bir şey keşfettiniz mi?
Bunu yapmak zorunda mısın?
Gözüm sadece sende.
Tom'un sana bir mesajı var.
Hemen ayrılman gerekir.
Benim hakkımda düşünüyor musun?
Ne okuyorsunuz?
Bir doktora görünmelisin.
Bana yardım edebileceğini düşündüm.
Neden sana güvendim?
Ben sizin kadar iyi yüzebilirim.
Bu hususta seninle aynı fikirde değilim.
- Beni görmeni istedim.
- Beni görmenizi istedim.
İçinde olduğun tehlikenin farkında mısın?
Onu yapmak zorunda mısın?
Bu soruyu cevaplaman gerekmiyor.
Yarın nereye gitmek istiyorsun?
Siz benden daha çok formdasınız.
- Başımın üstünde yerin var.
- Başımın üstünde yeriniz var.
Eşyalarını topladın mı?
Eve gitmek için nasıl plan yaparsın?
Tom nerede olduğunu biliyor.
- Bu soruları cevaplamak zorunda değilsin.
- Bu soruları yanıtlamak zorunda değilsiniz.
- Bu sorulara yanıt vermek zorunda değilsiniz.
- O soruları yanıtlamak zorunda değilsiniz.
Oldukça unutkansın, değil mi?
Bugün neden burada olduğumu biliyorsun.