Translation of "Acreditam que" in Turkish

0.150 sec.

Examples of using "Acreditam que" in a sentence and their turkish translations:

Eles acreditam que vivem em chamas

ateşin üzerinde yaşadığına inanırlardı

- Alguns acreditam que sete é um número de sorte.
- Algumas pessoas acreditam que sete é um número de sorte.
- Alguns acreditam que sete é o número da sorte.
- Alguns acreditam que sete é um número da sorte.
- Alguns acreditam que o sete é um número da sorte.

Bazıları yedinin şanslı bir sayı olduğuna inanıyor.

Os franceses acreditam que nada é impossível.

Fransızlar hiçbir şeyin imkansız olmadığını düşünürler.

"Vocês acreditam que essa coisa funciona?" – "Sim, com certeza."

''Gerçekten bu şeyin çalıştığını düşünüyor musunuz?'' ''Evet, kesinlikle.''

Os quakers acreditam que todas as pessoas são iguais.

Quakerlar bütün insanların eşit olduğuna inanırlar.

Algumas pessoas ainda acreditam que o mundo é plano.

Bazı insanlar hâlâ dünyanın düz olduğunu düşünüyorlar.

Muitos conservacionistas acreditam que raros momentos de agressão de orangotangos

Birçok çevreci, ender orangutan saldırılarını

Algumas pessoas acreditam que o número treze traz má sorte.

Bazı insanlar on üç sayısının kötü şans getirdiğine inanırlar.

Os cristãos acreditam que Deus é o criador do Universo.

Hıristiyanlar Tanrı'nın dünyanın yaratıcısı olduğuna inanıyor.

Não somos os únicos que acreditam que ele não é culpado.

Kendisinin suçlu olmadığına inanmakta yalnız değiliz.

- Acredita-se que ela é um gênio.
- Acredita-se que ela seja um gênio.
- Acreditam que ela é um gênio.
- Acreditam que ela seja um gênio.

Onun bir dahi olduğuna inanılmaktadır.

Mas especialistas acreditam que eles são uma ameaça para trabalhadores da saúde,

Fakat uzmanlara göre, onlar covid-19 hastalarına çoğunlukla çok yakın

E os cientistas acreditam que você pode ser contagioso durante a maior parte desse período.

Ve bilim insanları, bu dönemin çoğunda hastalığı başkasına bulaştırabileceğinizi düşünüyor.

Na Rússia há uma categoria de pessoas que acreditam que o mundo é controlado pelos reptilianos.

- Rusya'da dünyanın sürüngenler tarafından idare edildiğine inanan bir kesim var.
- Rusya'da dünyanın sürüngen ırkı tarafından yönetildiğine inanan insanlar var.

Algumas pessoas acreditam que os ursos polares andam livremente nas ruas da Noruega. Felizmente, é apenas besteira.

Bazı insanlar kutup ayılarının Norveç sokaklarında özgürce dolaştığına inanıyor. Neyse ki, bu sadece saçmalık.

Certas pessoas supersticiosas na América acreditam que se um gato negro cruza o seu caminho, você terá má sorte.

Amerika'daki bazı batıl inançlı insanlar eğer bir kedi sizin yolunuzdan geçerse, kötü şansınız olacağına inanıyor.

Na fé cristã, os seguidores acreditam que há apenas um Deus, e que Jesus Cristo é o filho de Deus.

Hristiyan inancında, imanlıların inancına göre, tek bir tanrının vardır ve İsa tanrının oğludur.

Algumas pessoas acreditam que Galileu foi quem primeiro construiu um telescópio. Embora isso não seja verdade, ele foi o primeiro a publicar observações de corpos celestes feitas através de um telescópio.

Bazı insanlar Galileo'nun bir teleskobu inşa eden ilk kişi olduğuna inanıyor. Bu doğru olmasa da, o bir teleskopla astronomik nesnelerin gözlemlerini yayınlayan ilk kişiydi.