Examples of using "Wchodzić" in a sentence and their turkish translations:
- Yaklaşmayın!
- Yaklaşma!
Lütfen gemiye binin.
Odaya girmemelisin.
Buraya girmemelisin.
Boone Smith parsların zihniyetini incelemeyi seviyor.
Hiçbir koşulda buraya giremezsin.
Birinin kapıyı çaldığını duyduğumda banyoya girmek üzereydim.
Yollarından çekilmeni istiyorlar ama sizi yok etmek istemiyorlar,
Gelin.