Examples of using "Pokoju" in a sentence and their turkish translations:
Onların her ikisi de odadalar.
Onun odasına girdim.
O, odadan çıktı.
Odayı terk etti.
Onlar odadan dışarıya koştular.
Onlar odaya girdiler.
Sen odadan çıktın.
- Huzur içinde yat.
- Huzur içinde yatsın.
Odamdayım.
Odada kimse yok.
Onun odaya girdiğini gördüm.
Çocuk odayı inceledi.
- Güvercin, barışın sembolüdür.
- Güvercin bir barış sembolüdür.
Odayı iyice temizleyeceğim.
Odanın boyutları nedir?
Odada bir piyano var.
Odada bir televizyon var.
Anahtarımı odamda bıraktım.
O benim odama girdi.
O, çabucak odadan çıktı.
Bir fare odanın etrafında koşuyor.
- O, odasında ağlıyordu.
- Odasında ağlıyordu.
Odaya bir fare geldi.
Oda soğuktu.
Odamda uyurum.
Güvercin, barışın sembolüdür.
Kartımı odada unuttum.
Tüm dünya barışı arzuluyor.
Oda sıcaktı.
Odamda olacağım.
Tom odaya yürüdü.
Odayı temizlemem gerekiyor.
Odanın ortasına oturduk.
- Odanda kal.
- Odanızda kalın.
Derhal odaya gel.
Tom odaya geldi.
Odada bir şey unuttum.
Oda sessizdi.
Odana git.
Odada kimse var mıydı?
Onun odasındaki her şey küçük.
Odada bir adam var.
Dünya barışından endişeliyiz.
Güvercin ünlü bir barış sembolüdür.
Odada çeşitli nesneler vardı.
Odaya girmemelisin.
Odada hiç kimse yoktu.
Odada birçok mobilya vardı.
Odada iki yüz kişi vardı.
- Odada hiç masa yok.
- Odada masa yok.
Odada hiç mobilya yok.
O, odaya girdiğinde o ayağa kalktı.
O, odasında oynuyor.
Benim odamda bir radyo vardır.
Kedim odada oraya buraya koşuyor.
Odamın duvarları yeşildir.
O, odayı terk ederken ışığı kapattı.
Tom odasına doğru gözden kayboldu.
Annem odama girdi.
Bu oda hava karanlık.
Tom odanın arkasında duruyor.
Tom odanın ortasında duruyor.
O, odasında müzik dinliyor.
Başka bir hemşire odaya geldi.
Oda anahtarım, lütfen.
O, odasında müzik dinledi.
Odasında kitap okuyor.
Odama bakmayın.
Onların her ikisi de odadalar.
Tom sorgu odasında.
Tom odasında uyuyor.
Tom başka bir odada.
Odamda ne yapıyordun?
Biz odayı sıcak tutacağız.
- Odam dağınık.
- Odam darmadağın.
"Savaş ve Barış"ın özetini okudu.
Tom konferans odasına gitti.
Diğer odada konuşabilir miyiz?
Bu odada hava sıcak.
Bu odada bir masa vardır.
Bu odada okuma.
Neden odanı temizlemedin?
Odasını henüz temizlemedi.
Odada kimse yok.
- O, odanın ortasında durdu.
- Odanın ortasında durdu.
Tom odasına geri döndü.
Leyla, Sami'nin odasına gitti.
Odaya izinsiz girme.
- Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
- Yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
Tom uyandığında kendini garip bir odada buldu.
Tom kendisini odasına kilitledi.
Hangi odada kalmak istersiniz?
Onun, odasında şarkı söylediğini duydum.
Belki de gerçekten kendine ait bir odası yoktur.
Onun kedisini boş bir odada buldum.
Babam odasında.
Odanın köşesinde bir gazete yığını vardı.