Examples of using "Spotkać" in a sentence and their turkish translations:
O seninle tanışmak istedi.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Seninle tanışmak hoştu.
Nerede buluşabiliriz?
Seninle tanışmak harikaydı.
Kimle görüşmek istediğini bilmiyorum.
Tom'la tanışmak ister misin?
Tom'la tanışmak istiyorum.
Onunla tanışmak istiyorum.
Bir içki için buluşabiliriz.
Tom'la tanışmamız gerekiyor.
Onlarla tanışmalıyım.
Orada seninle karşılaşmayı ummuştum.
Birbirimizi tekrar ne zaman görebiliriz ?
Yarın görüşebilir miyiz?
Tom seninle bir toplantı istiyor.
Onunla birkaç kez karşılaştım.
Annenle görüşmek istiyorum.
Tom, Mary'yle tanışmak istedi.
Tom'u asla tekrar görmek istemiyorum.
Bugün Tom'u göremezsin.
Tom'la tanışmak istemiyor musun?
Gelecek hafta buluşmak için söz verdik.
Sanırım Tom'la tanışmak istiyorsun.
Tom seninle tanışmayı çok istiyor.
Şimdi onlarla buluşamam.
Onu yarın görebileceksin.
Tom Mary ile buluşmak için oraya gitti.
Tom, Mary ile tanışamadı.
Seni 2.30'da karşılayabiliriz.
Filme almak şöyle dursun, nadiren görülen...
Yarın gece saat dokuzda birlikte buluşacağız.
Görmek istediğin biri var mı?
Önümüzdeki Pazar seni görmeye geleceğim.
Hepimiz seni görmeye can atıyoruz.
New York'tan bütün yolu beni görmek için geldi.
O meşguldür, bu yüzden seninle görüşemez.
Meşgul olduğundan dolayı, seni karşılayamaz.
Lütfen yarın onu görmeyi unutma.
Onun Londra'da birlikte yaşadığı insanlar beni görmeye geliyorlar.
Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi.
Sonunda seninle tanışabildiğime inanamıyorum.
Tom yakında yine Mary ile görüşmeyi umuyor.
Onunla görüşmek istiyorum
Aşıları almak için benimle buluşacak olan kabile üyesini arıyoruz.
Arabamın benzini bittiği için onu istasyonda karşılayamadım.
Eğer biraz daha erken gelseydin, onunla karşılaşabilirdin.
Tom Mary ile çıkmak istemiyordu.