Translation of "Same" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Same" in a sentence and their turkish translations:

żeby osiągnąć te same rezultaty?

nasıl başarılı olabilirdi?

Będą musiały radzić sobie same.

Kendi başlarının çaresine bakacaklar.

I stwierdzono, że są takie same,

ve eşleştiğine karar verdiler,

Wszystkie walczyły o te same zasoby.

hepsi aynı kaynaklar için savaşıyordu.

W przyszłości auta będą same jeździły.

Gelecekte arabalar kendilerini sürecekler.

Te obrazki ukazują dokładnie te same pojęcia.

Bu görseller de tamamen aynı fikirleri temsil ediyor.

Te same ograniczenia, którym zaprzeczałam całe życie,

Hayatım boyunca inkâr ettiğim

Te miasta mają takie same zasady ruchu.

Bu şehirlerin trafik kuralları aynıdır.

- Czy jesteśmy sami?
- Jesteśmy same?
- Jesteśmy sami?

Yalnız mıyız?

Zawsze mówi same złe rzeczy o swojej żonie.

O, karısı hakkında her zaman kötü şeyler söylüyor.

Mary i Alice często zakładają te same rzeczy.

Mary ve Alice sık sık aynı şeyi giyiyor.

Te dwie dziewczyny ubrały take same suknie na tańce.

İki kız dansta aynı elbiseyi giydi.

Nie ważne jak to zrobisz, wyniki będą te same.

Onu nasıl yaptığın önemli değil, sonuçlar aynı olacak.

Nie chcę, żeby Tom popełnił te same błędy, co ja.

- Tom'un benim yaptığım hatanın aynısını yapmasını istemem.
- Tom'un benim yaptığım aynı hataları yapmasını istemiyorum.

Konieczne jest, by każde dziecko miało te same możliwości wykształcenia.

Her çocuğun aynı eğitim fırsatlarına sahip olması zorunludur.

- Byłeś tu sam?
- Byłaś tu sama?
- Byliście tu sami?
- Byłyście tu same?

Burada yalnız mıydın?

W dzisiejszych czasach chcemy, aby dzieci same decydowały, ale oczekujemy, żeby te decyzje nam się podobały.

Günümüzde çocuklarımızın kendi başlarına karar almalarını istiyoruz ama o kararların hoşumuza gitmesini umut ediyoruz.