Examples of using "Pojęcia" in a sentence and their turkish translations:
- Hiçbir fikrim yok.
- Bir fikrim yok.
Senin hiçbir fikrin yok.
O tamamen budala.
Tom'un ne istediği hakkında hiçbir fikrim yok.
- Onun nerede olduğu hakkında bir fikrimiz yok.
- Onun bulunduğu yer hakkında hiçbir fikrimiz yok.
Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Elektronik hakkında bir şey bilmez.
Tom'un nereden başlayacağına dair hiçbir fikri yok.
- Nerede yaşadığına dair hiçbir fikrim yok.
- Onun nerede yaşadığı hakkında fikrim yok.
Ne hakkında konuştuğun konusunda hiçbir fikrin yok.
- Tom'un Fransızca konuşmayı bildiğine dair hiçbir fikrim yoktu.
- Tom'un Fransızca bildiğine dair hiçbir fikrim yoktu.
Bu görseller de tamamen aynı fikirleri temsil ediyor.
Mary'nin ne zaman geleceği konusunda Tom'un hiçbir fikri yok.
Onun ne hakkında konuşuyor olduğuna dair hiçbir fikrim yok.
Tom'a ne söyleyeceğim hakkında hâlâ bir fikrim yok.
Tom'un onu nasıl yapacağına dair herhangi bir fikri yoktu.
Anlamadım.
Tom'un karısının kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Tom'un ne yaptığına dair kesinlikle hiçbir fikrim yok.
Tom'un ne hakkında konuştuğuna dair hiçbir ipucum yok.
Yeni bir alan adına nasıl kaydolacağımı anlayamıyorum.
Bu problemi nasıl çözeceğimi bilemiyorum.
Tom'un anahtarlarını nerede bıraktığı hakkında fikri yoktu.
Tom'un Mary'nin nasıl öldüğü konusunda hiçbir fikri yoktu.
Tom'un Mary'nin neden bahsettiği hakkında hiçbir fikri yoktu.
çünkü karımdan bir şey saklıyordum.
Bunun işe yarayıp yaramayacağından emin bile değilim.
Tom'un gelip gelmeyeceği hakkında hiçbir fikrim yok.
Bir ehliyetin olmadığına dair hiçbir fikrim yoktu.
Tom'un ne yapması gerektiğine dair kesinlikle hiçbir fikri yok.
İşlerin bu kadar kötüye gideceğine dair hiçbir fikrim yoktu.
Bunun benim için ne anlama geldiğini sana anlatamam.
- Tom'un onu nerede yapmak istediği hakkında hiçbir fikrim yok.
- Tom'un onu yapmak istediği yer hakkında hiçbir fikrim yok.
Bu mağarada birinin yaşadığına dair hiçbir fikrim yoktu.
Bu sorunla nasıl başa çıkacağıma dair herhangi bir fikrim yok.
Bütün bu şikayetten ne kadar usandığım konusunda bir fikrin yok.
Tom'un, Mary'nin neden bahsettiği hakkında en ufak bir fikri yoktu.
Tom karısının nerede olduğu hakkında bir fikri olmadığını itiraf etti.
Yakın zamana kadar o odada ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.
MP3 dosyaları iPOD'uma nasıl aktaracağımı anlayamıyorum.
Onun ne olduğunu bilmiyorum.
Onun ne olduğunu bilmiyorum.
Tom'un Mary'nin kimle evli olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu.
Fakat benim, bilhassa, kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Neden, hâlâ bilmiyorum ama Montevideo'da faşist gruplar yayılmıştı.
MP3 dosyalarımı iPodumdan bilgisayarıma nasıl aktaracağımı anlayamıyorum.
Bir halt bildiğin yok Tom Jackson.