Examples of using "Poradzić" in a sentence and their turkish translations:
Onunla ilgilenmek zorundayım.
Zihnim tüm bunlarla başa çıkamıyordu.
Tom bunun nasıl üstesinden geleceğini biliyordu.
Başa çıkmamız gereken sorunlarımız var.
başa çıkamayacağımız kadar çok örümcekle karşılaşabiliriz.
Bu sorunla nasıl başa çıkacağıma dair herhangi bir fikrim yok.
Bunu halleder misin?
Tom muhtemelen tek başına sorunla başa çıkamayacak.
Tom her şeyin üstesinden gelebilir.
Evet, anlıyorum ama biz o konuda hiçbir şey yapamayız.