Translation of "Problemy" in Turkish

0.035 sec.

Examples of using "Problemy" in a sentence and their turkish translations:

Masz problemy.

Sorunların var.

Mam problemy.

Sorunlar yaşıyorum.

Problemy są nieuniknione,

Sorunlar kaçınılmaz

- Macie problemy? - Mnóstwo.

-İş ağır mı? -Çok ağır.

Mamy większe problemy.

Daha büyük sorunlarımız var.

Mam większe problemy.

Daha büyük sorunlarım var.

Mam własne problemy.

Benim kendi sorunlarım var.

Mieliśmy własne problemy.

Bizim sorunlarımız vardı.

Każdy ma problemy.

Herkesin sorunları vardır.

- On ma w nosie moje problemy.
- On ignoruje moje problemy.

O, sorunlarımı görmezden gelir.

Miałem problemy z zaśnięciem.

Uyumakta zorlanıyorum.

Mam swoje własne problemy.

Benim kendi sorunlarım var.

Miewam problemy ze snem.

Uyumakta güçlük çekiyorum.

Miał problemy z oddychaniem.

Onun solunum sorunları vardı.

Mieliśmy problemy z Tomem.

Tom'la ilgili sorunlar yaşıyorduk.

Czy napotkałeś jakieś problemy?

Herhangi bir sorunla karşılaştın mı?

Czasami problemy bywają bardzo trudne.

Bazen çözmemiz gereken sorunlar basitçe çok, çok zordur.

Ale problemy dopiero się zaczynają.

Ama henüz yolun çok başında.

Gdybyś miał problemy, pomogę ci.

Zorlukların olduğunda sana yardımcı olacağım.

Maryla miała problemy z płucami.

Marilla'nın, akciğerleri ile ilgili sorunları vardı.

Oliver ma problemy z trądzikiem.

Oliver'ın bir akne sorunu var.

Problemy Toma nie były finansowe.

Tom'un sorunları mali değildi.

Wszystkie twoje problemy zostały rozwiązane.

Tüm sorunların çözüldü.

Nierozwiązane problemy współczesnego świata są ogromne,

Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu çözülmeyen sorunlar devasa,

Czy to znaczy, że mamy problemy?

Bu başımız belada demek mi?

Tom stara się oczywiście spowodować problemy.

Tom açıkçası soruna yaratmaya çalışıyor.

Czy powiedziałeś Tomowi, że miałem problemy?

Tom'a sorun yaşadığımı söyledin mi?

Problemy obecnych czasów wymagają nowego podejścia.

Çağdaş sorunlar yeni bir yaklaşım gerektirir.

Musimy zwrócić uwagę na problemy środowiska naturalnego.

Çevre sorunlarına dikkat etmeliyiz.

Odkrywaj, rozwijaj umiejętności, rozwiązuj duże, ciążące problemy.

Keşfedin, beceri kazanın büyük acil problemleri çözün.

Mamy problemy, z którymi musimy sobie poradzić.

Başa çıkmamız gereken sorunlarımız var.

Obrzęk i problemy z oddychaniem potrafiły nawet zabić.

Şiddetli şişlikler ve nefes alma güçlüğü. Bir vakada ise ölümcüldü.

Istnieją pewne trudne problemy, którymi trzeba się zająć:

Ele alınması gereken bazı zor sorunlar var:

Problemy tego chłopca mają charakter fizyczny, nie mentalny.

Çocuğun problemleri fiziksel, ruhsal değil.

Twoje problemy są niczym w porównaniu z moimi.

Sizin sorunlarınız benimkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.

Rozwiązania tworzą inne problemy, które z kolei trzeba rozwiązać.

ve çözümler de sırası geldiğinde çözümlenecek yeni sorunlar doğurur.

Nie wydaje mi się by miały być jakieś problemy.

Gerçekten herhangi bir sorun olacağını sanmıyorum.

- Sądzę, że byłem zbyt zajęty, by zauważyć, że Tom miał problemy.
- Sądzę, że byłam zbyt zajęta, by zauważyć, że Tom miał problemy.

Sanırım Tom'un sorunlar yaşadığını fark edemeyecek kadar çok meşguldüm.

Jestem staruszkiem i mam problemy z prostatą jak każdy staruszek.

Ben yaşlı olduğum ve her yaşlı gibi prostat sorunu yaşadığım için

I później sami mogą mieć problemy z wychowywaniem własnych dzieci.

bu yüzden sonrasında kendileri ebeveyn olmada zorlanıyorlar.

Ona zawsze miała problemy z krążeniem w rękach i stopach.

Onun her zaman elleri ve ayaklarında kan dolaşım ile ilgili problemleri vardı.

Śmierć rozwiązuje wszystkie problemy - nie ma człowieka, nie ma problemu.

Ölüm bütün sorunları çözer. Hiç insan yok, hiç sorun yok.

- On z trudem zapamiętuje nazwiska.
- On nie ma pamięci do nazwisk.
- Ma problemy z zapamiętywaniem nazwisk.

Onun isimleri hatırlama sorunu vardır.