Examples of using "Pływy" in a sentence and their turkish translations:
Ay ile gelgitlerin hayatın ritmini belirlediği bir dünya.
Endonezya'nın Lembeh Boğazı'ndan geçen gelgit suları
Deniz bazen çok özel bir gösteri sahneye koyar. Işıltılı gelgitler.
Gelgitler ay ve güneşten etkilenirler.
Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.
Milyarlarca yıldır gelip giden metcezirleri meydana getiriyor.
Gelgitler güçlenmeye başlamış. Tümsek başlı papağan balığının üremesi için mükemmel şartlar oluşmuş.
Çocukluk anılarım, buranın kayalıklı kıyıları, gelgitleri ve yosun ormanlarıyla dolu.