Examples of using "Księżyca" in a sentence and their turkish translations:
...Ay'ın ışığının hükmünde olduğu yer.
Ay döngüsünün en karanlık evresi.
Ay'ın bir aylık döngüsü tamamlanıyor.
Ay ışığında ışıyorlar.
Ay'ın evreleriyle dalgalanan o ritimle.
Selene ay tanrıçasıdır.
O gün görülen bir dolunaydı.
Ay adına, seni cezalandıracağız.
Dünya ve Ay'ın kökenleri için ana fikre
Dünya ve Ay, aynı izotopa sahipler.
Ay'ın kökeni üzerinde çalışmaya başladığım zaman,
Dolunayın ışığı çitaların avlanmasına yardımcı oluyor.
Dolunayla birlikte... ...gelgit suları en yükseğe çıkar.
bir kiloluk bir şeyin, örneğin, ay yüzeyine götüreceğimiz,
Uydu, ay etrafında yörüngede.
Ay'ı açıklamanın yolu belki de buydu.
Şu ana dek. MEHTAPLI DÜZLÜKLER
Ay'daki kraterlerin sebebi de bu.
Gelgitler ay ve güneşten etkilenirler.
Ay, Afrika Savanı'nda neredeyse en karanlık evresinde.
Ay döngüsü, geceleyin denizde yaşanan pek çok dramın ritmini belirler.
Ayın diğer tarafında gizli bir üs var.
ve Ay'ımızı bu şekilde oluşturmak,
...ve ay ışığını yansıtan taç yaprakları yol gösterici işlevi görür.
Yıldızların ışığı, ay ışığından 200 kat daha sönüktür.
Denizden yansıyan ay ışığına çekilerek okyanusa doğru gidiyorlar.
...Ay'ın çekim gücü... ...okyanuslarımızı kendine çekecek kadar güçlü.
Pek çok hayvan gibi çitaların talihi de Ay'ın evreleriyle ayrılmaz şekilde iç içe geçmiş durumda.