Examples of using "Najlepiej" in a sentence and their turkish translations:
Özellikle şurada Paul'a bir bakın.
Tom en iyisini istiyor.
Tadı en iyi olan et hangisi?
Ben oldukça iyi değilim.
Yiyecek yakalamak için en iyi ihtimalimiz ne?
en iyi şekilde onu zenginleştiriyorsunuz
Her şeyde elinden geleni yapmalısın.
Okuldayken en mutlu hissediyorum.
Bugün çok sıcak hissetmiyorum.
Yapılacak en iyi şeyin bu ışığı açık bırakmak ve tüm böceklerin
Yavrunun gözleri en iyi su altında görür.
Pekâlâ, bunu yuvarlayalım. Tamam, bu işte kullanabileceğimiz en iyi şey, paraşüt ipi.
Elimden geldiği kadar onu sana açıklamaya çalışacağım.
Ben en iyi baskı altında çalışırım.
Ev gibi yer yoktur.
Bu gibi durumlarda sakin kalmak en iyisidir.
Yüksek kolesterollü gıdaları yemeyi önlemek en iyisidir.
Bu yemek en çok soğuk yenilir.
Bence eve dönsen iyi olur.
Tom iyi hissetmediğini söyledi.
Çok iyi görünmüyorsun.
Lembeh, en yetenekli tuzak avcısına ev sahipliği yapıyor.
Öğrenciler boş zamanlarını iyi şekilde kullanmalılar.
Burada en iyi Fransızca konuşanın kim olduğunu düşünüyorsunuz?
Acıkmaya başladım, peki yiyecek yakalamamızın en iyi yolu nedir?
Demek karşıya geçmenin en iyi yolunun halatı kullanmak olduğunu düşünüyorsunuz. Tamam, hadi. İşte başlıyoruz.
Bir şey üzerine konsantre olmalısın ve onu iyi yapmayı öğrenmelisin?
İyi görünmüyorsun.
Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur.
Ev gibi yer yoktur.
O çok iyi bir iş yapmıyor. Yine de, onun elinden geleni yaptığını kabul etmelisin.
Onun yakalamak için hangi yaklaşımı kullanmalıyız? Yapılacak en iyi şeyin, ışıkla birlikte bunu bırakıp
Mavi ve yeşil renkleri çok iyi görebilen omurgasızlar için karşı konulmazdırlar.