Examples of using "Mówią" in a sentence and their turkish translations:
Onu herkes söylüyor.
Onlar hızlı konuşuyorlar.
Onların her zaman söylediği budur.
Onlar İrlandaca konuşuyor.
Onlar onun işini bıraktığını söylüyorlar.
- Arkadaşlarım bana Beth diyorlar.
- Arkadaşlarım bana Beth derler.
Yağmur yağacağını söylüyorlar.
- Herkes onu konuşuyor.
- Herkes onun hakkında konuşuyor.
Onlar akıcı bir şekilde Almanca konuşurlar.
Onlar onu neden söylüyor?
Çocuklar böyle aptalca şeyler söylerler.
Onların hepsi Fransızca konuşuyor.
- Onlar bana Bob diyorlar.
- Onlar bana Bob derler.
Onu söyleyen insanlardan nefret ediyorum.
Onlar onun hâlâ hayatta olduğunu söylüyorlar.
O biçimde konuşan insanlardan nefret ederim.
Onların hepsi Fransızca konuşur.
Onların söylediğini yapsan iyi olur.
Bazıları onun hiç var olmadığını söyler.
Venedik'in güzel bir şehir olduğunu söylüyorlar.
Yabancı oldukça iyi Japonca konuşur.
Transilvanyalı Romenler çok yavaş konuşurlar.
Onlar Coca-Cola'nın dişleri erittiğini söylüyorlar.
- Anne babam İngilizce konuşmuyor.
- Anne babam İngilizce bilmiyor.
Diğer odadaki insanlar Fransızca konuşuyorlar.
Hepimiz Fransızca konuşuruz.
Buradaki herkes Fransızca konuşamaz.
Tom'un çocukları Fransızcayı mükemmel şekilde konuşuyor.
İnsanların söylediği şey bu.
- Mısır'da hangi dili konuşurlar?
- Mısır'da hangi dil konuşulur?
Her izcinin de dediği gibi, önemli olan hazırlıklı olmaktır.
önceki gelişlerinde yolun çok tehlikeli olduğunu söylüyor.
Ben dinledim ama onların ne söylediğini çıkaramadım.
Bazı insanlar on üçün uğursuz bir sayı olduğunu söylerler.
Onların Tom hakkında söyledikleri doğru mu?
Şikâyet etmeyi bırak ve sana söylenildiği gibi yap.
İnsanların benim hakkımda konuşmasını sevmiyorum.
Sanırım Onlar Fransızca konuşurlar.
Fransızca konuşabilen kaç kişi tanıyorsun?
Bazı insanlar havuç yemenin görüş yeteneğinizi geliştireceğini söylüyor.
Köpeğin insanın en iyi arkadaşı olduğu söylenir.
- İnsanların ne dediği umurumda değil.
- İnsanların söyledikleri umurumda değil.
İnsanlar bana güzel bir sesim olduğunu söylüyor.
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
Onu bilenler, hakkında iyi konuşur.
İnsanlar bana ne yapacağımı söylediğinde bundan nefret ederim.
Kendileri hakkında konuşan insanlar beni her zaman sıkar.
Firefox'un bir gün içinde 8 milyon kez indirilmiş olduğunu söylüyorlar.
Neden Sonbahara Amerika'da "fall" denir?
Onlar, senin ilk aşkını asla unutmadığını söylüyorlar.
Onlar, Mary'nin gençken harika bir şarkıcı olduğunu söylüyorlar.
İnsanların onun hakkında söylediklerinin tek kelimesine inanmıyorum.
Arkadaşlarımdan bazıları Fransızcayı oldukça iyi konuşabilirler.
Yarın, yarın, bugün değil - der bütün tembel insanlar.
Tom yan odadaki insanların söylediği her şeyi duyabiliyordu.
Onlar bu meyvenin senin sağlığın için iyi olduğunu söylüyorlar.
Bazı insanlar gece geç saatlerde yemek yemenin sağlığınız için kötü olduğunu söylüyorlar.
Bazı insanlar, Japonya'nın erkek egemen bir toplum olduğunu söylüyorlar.
Arkamdan benim hakkımda konuşan insanları sevmem.
Tom ve Mary çocuklarıyla sadece Fransızca konuşurlar.
"İnsanlar her zaman söyler, efendim, grip bunu yapar, grip şunu yapar.
Bazıları 2.Ramses'in altı kadına ve 100'den fazla çocuğa sahip olduğunu söylüyorlar.
Onlar bu adamın şehrin tüm kapılarını açan, usta bir anahtara sahip olduğunu söylüyor.
Sık sık söylüyorum "İngilizce yayınla ya da yok et". Fakat gördüğünüz gibi hala yaşıyorum.
Akıcı olarak konuşan çok arkadaşım var fakat hâlâ yerliler gibi ses çıkaramıyorlar.
Habere göre o köpek balıkları tarafından yenildi.
İnsanların hakkımızda söylediklerinin doğru olduğunu bilmek ne kadar kötü!
Olgun insanlar fikirler hakkında konuşur, aydınlar gerçekler hakkında, ve sıradan insanlar da ne yedikleri hakkında konuşurlar.
Arkadaşlarım her zaman benim sakin olduğumu söyler fakat ailem her zaman can sıkıcı olduğumu söyler.