Translation of "Przyjaciele" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Przyjaciele" in a sentence and their turkish translations:

Przyjaciele lubią Toma.

Tom arkadaşları tarafından sevilir.

Opuścili go przyjaciele.

O, arkadaşları tarafından terk edildi.

Przyjaciele nazywają mnie Ken.

- Arkadaşlarım bana Ken diyorlar.
- Arkadaşlarım bana Ken derler.

Przyjaciele mówią mi Beth.

- Arkadaşlarım bana Beth diyorlar.
- Arkadaşlarım bana Beth derler.

Przyjaciele pogratulowali mi sukcesu.

Arkadaşlarım benim başarımı kutladılar.

Przyjaciele zaprosili mnie na kolację.

- Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet ettiler.
- Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet etti.

Przyjaciele urządzili mi obchody urodzin.

Arkadaşlarım benim doğum günümü kutladılar.

Moi przyjaciele są moją rodziną.

Arkadaşlarım benim ailemdir.

Wszyscy moi przyjaciele go lubią.

Bütün arkadaşlarım onu seviyor.

Moi przyjaciele są bardzo lojalni.

Arkadaşlarım çok sadık.

Przyjaciele Toma próbowali mu pomóc.

Arkadaşları Tom'a yardım etmeye çalıştı.

Wszyscy moi przyjaciele lubią gry komputerowe.

Arkadaşlarımın hepsi bilgisayar oyunlarını sever.

Chcę wiedzieć, kim są twoi przyjaciele.

Senin arkadaşlarının kim olduğunu bilmek istiyorum.

Skontaktowali się ze mną starzy przyjaciele.

Eski arkadaşlar benimle bağlantıya geçtiler.

Twoi przyjaciele są bardzo zmartwieni Twoim zdrowiem.

Arkadaşların senin sağlığını gerçekten merak ediyorlar.

Ja i moi przyjaciele poszliśmy wczoraj na imprezę.

Arkadaşlarım ve ben dün bir partiye gittik.

Albo wy jesteście w błędzie, albo wasi przyjaciele.

Ya sen ya da arkadaşların hatalı.

Kiedy popadł w niełaskę, wszyscy przyjaciele go porzucili.

O, itibarını kaybettiğinde bütün arkadaşları onu terk etti.

Tom i jego przyjaciele lubią spotykać się i muzykować.

Tom ve arkadaşları bir araya gelmeyi ve müzik çalmayı seviyor.

Będąc poza pokojem, w którym jest Cayla i jej przyjaciele.

dışında da olsa bebeğe bağlanabilir anlamına geliyor.

- Mike i Ken są przyjaciółmi.
- Mike i Ken to przyjaciele.

- Mike ve Ken arkadaştırlar.
- Mike ve Ken arkadaşlar.

- Moi przyjaciele nie są młodzi.
- Moi znajomi nie są młodzi.

Arkadaşlarım genç değildir.

Ludzie często kłamią o tym, co robili w weekend, by ich przyjaciele nie wiedzieli, jak nudne życie prowadzą.

İnsanlar hafta sonunda ne yaptıkları hakkında sık sık yalan söylerler. Böylece arkadaşları onların gerçekten ne kadar sıkıcı olduklarını fark etmez.