Translation of "Lepszy" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Lepszy" in a sentence and their turkish translations:

Jestem lepszy.

Ben daha iyiyim.

Mam lepszy pomysł.

Daha iyi bir fikrim var.

Znasz lepszy sposób?

Sen daha iyi bir yol biliyor musun?

Może istnieje lepszy sposób,

Ama belki de ''kalbi kırık'' dediğimiz zaman

Jest lepszy od nas.

O, bizden daha iyi.

Teraz mam lepszy pomysł.

Şimdi daha iyi bir fikrim var.

Dostatek jest lepszy niż potrzeba,

bolluğun yokluktan daha iyi,

Znam na to lepszy sposób.

Onu yapmak için daha iyi bir yol biliyorum.

Po zmroku jest o wiele lepszy.

Karanlıktaysa... ...çok, çok daha iyi görürler.

Twój angielski staje się coraz lepszy.

İngilizcen gelişiyor.

Jego esej jest lepszy niż mój.

Onun denemesi benimkinden daha iyidir.

Lepszy nowy przyjaciel niż stary wróg.

Yeni bir dost eski bir düşmandan daha iyidir.

Twój rower jest lepszy od mojego.

Senin bisikletin benimkinden daha iyi.

Co sprawi, że świat stanie się lepszy.

ihtiyacımız olan ilhamı verecek olan da yine bu süper güçtür.

Wspięliśmy się wyżej, żeby mieć lepszy widok.

Daha iyi görebilmek için daha yükseğe tırmandık.

Uważam, że Boston jest lepszy od Chicago.

Boston'un Şikago'dan daha güzel olduğunu düşünüyorum.

Może istnieje lepszy sposób, żeby to zrobić.

Belki bunu yapmanın daha iyi bir yolu vardır.

Miejmy nadzieję, że następny sezon jest lepszy.

Gelecek mevsimin daha iyi olduğunu umalım.

Myślę, że nietrudno będzie wymyślić lepszy system.

- Sanırım daha iyi bir sistemle gelmek zor olmazdı.
- Sanırım daha iyi bir sistemle ortaya çıkmak çok zor olmazdı.

Tom jest w tym lepszy ode mnie.

Tom onu yapmakta benden daha iyidir.

Mój aparat jest o wiele lepszy od twojego.

Benim kameram seninkinden çok daha iyidir.

Jestem pewien, że jest na to lepszy sposób.

Onu yapmak için daha iyi bir yol olduğuna eminim.

Pozwól, że pokażę ci na to lepszy sposób.

Onu yapmak için sana daha iyi bir yol göstereyim.

Ten dom jest znacznie lepszy niż jego własny.

O ev onun evinden çok daha iyi.

Nie jesteś lepszy ode mnie w zapamiętywaniu rzeczy.

Sen işleri hatırlamada benden daha iyi değilsin.

Nikt nie jest w tym lepszy niż ja.

Hiç kimse bu konuda benden daha iyi değildir.

Twój plan jest bardzo dobry, ale mój jest lepszy.

Senin planın çok iyi ama benimki daha iyi.

- Który jest lepszy?
- Która jest lepsza?
- Które jest lepsze?

- Hangisi daha iyi?
- Hangi biri daha iyi?

Mało prawdopodobne, by następny model był lepszy niż ten.

Bir sonraki modelin bundan daha iyi olacağının olası olmadığını düşünüyorum.

Film był o wiele lepszy niż spodziewałem się, że będzie.

- Film olmasını beklediğimden çok daha iyiydi.
- Film beklediğimden çok daha iyi ydi.

Sądzi się, że nocą ich wzrok jest nie lepszy od naszego,

Gece, en fazla bizim kadar gördükleri düşünülür.

Musimy się zastanowić, jak można użyć tej padliny, by zjeść lepszy posiłek.

Pekâlâ, kendimize daha iyi bir yemek bulmak için bu leşi kullanmanın yolunu bulmalıyız.

- Twój długopis jest lepszy od mojego.
- Twoje pióro jest lepsze od mojego.

Senin dolma kalemin benimkinden iyidir.

Im dłużej on przebywa w Japonii, tym lepszy staje się jego japoński.

O, Japonya'da ne kadar uzun kalırsa Japoncası o kadar iyi olur.