Examples of using "Innego" in a sentence and their turkish translations:
Bu başka bir olay.
Lütfen başka birine sor.
Seninkinden farklı bir düşüncem var.
Başka bir şey deneyelim.
Başka bir şey yapalım.
Başka bir şey bekliyor muydun?
Başka bir şey vardı.
Ben başka birini istiyorum.
Fakat gördüğümüz şey bu değil.
Başka seçenek yok.
Lütfen başka birine sor.
Başka açıklama yok.
Başka seçenek görmüyorum.
Farklı bir şey yapmıyorum.
Başka seçenek yok.
Başka hiçbir şey yemedim.
Bizim başka bir seçeneğimiz yok.
diğer şeyler daha önemlidir,
Bu farklı bir şey. İlginç bir şey.
Kadın onu başka bir erkek uğruna terk etti.
Başka bir sebep için buradayım.
Başka bir ülkeye gitmek istiyorum.
Başka birinin karısına içten içe âşık oldum.
Kayınbiraderim farklı bir görüşteydi.
Bunlar kıyafetli porno.
Sana veya başka birine ihtiyacım yok.
- Aynı fikirde değilim.
- Farklı bir fikrim var.
Her zaman başka bir ülkeye gitmek istemişimdir.
yine tamamen farklı şeylere ilgi duyuyor olacaksınız.
Bugün suçlama ve karalama farklı bir konuda yapılıyor.
Başka şeyler, başka yollar bulmalıyız.
Bilim kurgunun tasvir ettikleri şöyle dursun,
- Yemek için istediğin başka bir şey var mı?
- Yemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Öğrenmek bir şey, öğretmek tamamen bir başka şeydir.
Başka seçimimiz yok.
Onun kaçmaktan başka seçeneği yoktu.
Tatoeba başka her şeyden daha önemli olmalıdır.
Başka bir şey yapmayı hayal bile edemiyorum.
Kim beni her şeyden daha fazla sever?
Tom gücü başka her şeyden daha fazla sever.
Geçenlerde o onu görmeye gitti.
Ne derler bilirsiniz, birinin çöpü başkasının hazinesidir.
Teklifi kabul etmekten başka seçeneğim yoktu.
Geçen gün babam tarafından yazılmış bir kitap keşfettim.
Onlar başka bir devletin iç işlerine karışmamalıdır.
O emirleri dinlemekten başka seçeneğim yok.
O bunu başka birinden duymadan önce Tom'a söylemek zorundayız.
Başka bir sebebe ihtiyacım var mı?
Şu anda yapmam gereken başka bir şey var.
Onların bana servis ettiklerini yemekten başka seçeneğim yok.
Tom para kazanmanın başka bir yolunu bulması gerektiğini söyledi.
Peki Dünya'nın gün uzunluğunu başka bir şey belirleseydi ne olurdu?
Yabancı bir ülkeyi tanımanın en iyi yolu oraya bizzat gitmektir.
Bilimsel buluşların çoğu bilinenin keşfinden başka bir şey değildir.
Tom, Mary'ye her şeyi anlatmaktan daha fazla bir şey istemiyor.
Odadaki başka birinin iki katı kadar akıllısın.
Üniversite hakkında kesinlikle hiçbir şey biliyorum, bu nedenle başka birine sor.
Okuma birinin kendi kafası yerine başka birinin kafasıyla düşünmeye eşdeğerdir.
Tom dün burada olmadığını söylüyor. O gördüğün başka biri olmalı.
Aynı annenin farklı babadan olan çocukları, birbirlerinin üvey kardeşleridirler.
Ondan, onu, evi oğluna ya da başka birine boyattırmaya ikna etmesi rica edildi.
Tek seçeneğin gitmek gibi görünüyor.
- Ana dilini konuşanlar bazen hatalar yaparlar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değildir.
- Ana dilini konuşanlar bazen hata yapar fakat genellikle ana dilini konuşmayanların yaptıkları hatalarla aynı türden değil.
Sayın başkan, günaydın. Başkanlığınızın son dakikalarında neler hissediyorsunuz? Herhangi bir gün ne hissediyorsam onu.
- Kim aynı fikirde değildi?
- Kim katılmadı?