Examples of using "Indziej" in a sentence and their turkish translations:
O bakışlarını kaçırdı.
O, başka bir yere alışverişe gitti.
Bunu başka bir zaman yapabiliriz.
Belki de başka bir yerde oturmalıyız.
İstersen başka bir yere gidebiliriz.
Başka bir yere gitmemin benim için bir sakıncası yok.
Onlar burada başka bir yerde bulamadığın şeyleri satar.
Onlar burada başka bir yerde alamayacağın şeyleri satar.
Kalmak isterim ama olmam gereken başka bir yer var.
Burada çok sayıda insan var. Başka bir yere gidelim.
Ben Varşova'yı terk etmek ve geçimimi başka bir yerde sağlamak zorunda kaldım.
Yağmur ormanlarında diğer kara parçalarına oranla daha fazla yeni türe rastlanmaktadır.
Kitaplar başka bir yerde olmayıı isteyen insanlar içindir.
Kar yüzünden ormanın zemininde yiyecek bulmak pek mümkün değil. Başka yerlere bakmalı.
Onu başka zaman yapalım.