Translation of "Bibliotece" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Bibliotece" in a sentence and their turkish translations:

Jestem w bibliotece.

Ben kütüphanedeyim.

Jesteś w bibliotece?

Kütüphanede misin?

Byłem w bibliotece.

Kütüphanedeydim.

Byli sami w bibliotece.

Kütüphanede yalnızdılar.

W bibliotece jest wielu studentów.

Kütüphanede çok öğrenci var.

Uczysz się czasem w bibliotece?

Hiç kütüphanede çalışır mısın?

Zamierzam jutro studiować w bibliotece.

Yarın, ben kütüphanede çalışacağım.

Przeczytałem każdą książkę w bibliotece.

- Kütüphanedeki bütün kitapları okudum.
- Kütüphanede bütün kitapları okudum.

W bibliotece są ukryte drzwi.

Kütüphanede gizli bir kapı var.

Nie wolno rozmawiać w bibliotece.

Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor.

Widzimy się jutro w bibliotece!

Yarın kütüphanede görüşürüz!

Tom uczy się w bibliotece.

Tom kütüphanede çalışıyor.

Jest wiele książek w bibliotece.

Kütüphanede birçok kitap var.

Czy oni byli wczoraj w bibliotece?

Onlar dün kütüphanede miydiler?

Nie wolno nam rozmawiać w bibliotece.

Kütüphanede konuşmamalıyız.

Mamy w bibliotece wiele książek dla dzieci.

Kütüphanede çok sayıda çocuk kitabımız var.

Zostawiłem moją nową parę rękawiczek w bibliotece.

Yeni eldivenlerimi kütüphanede bıraktım.

Jutro o tej porze będę się uczył w bibliotece.

Yarın bu zaman kütüphanede çalışıyor olacağım.

Tom był z nami wczoraj po południu w bibliotece.

Tom dün öğleden sonra bizimle kütüphanedeydi.

- Wypożyczyłem je w miejskiej bibliotece.
- Pożyczyłem je z miejskiej biblioteki.

Onları kasaba kütüphanesinden ödünç aldım.

Nigdy nie byłem w bibliotece bez chęci posiadania tyle czasu, żeby móc pójść tam i zostać dopóki nie przeczytam wszystkiego.

- Oraya gidecek ve içindeki her şeyi okuyacak zamanım olmasını dilemeden bir kütüphaneyi asla fark etmem.
- Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
- Ne zaman bir kütüphane görsem; gönlümden hep gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmak geçer.