Examples of using "ślub" in a sentence and their turkish translations:
O güzel bir düğündü.
Düğünleri yarın olacak.
Ekim ayında evleneceğiz.
- Onun düğünü ne zaman yapılacak?
- Onun düğünü ne zaman düzenlenir?
Düğün cumartesi günü gerçekleşecek.
Birçok Japon kilisede evlendi.
Biz evlenecektik ama bunun aleyhinde karar verdik.
bir arkadaşın düğününe davet edilmeyince
Onların evleneceği söylentisi hemen yayıldı.
Tom bir trafik kazasından dolayı düğününü erteledi.
Senin ve Tom'un evlendiğine hâlâ inanamıyorum.
Tom ve Mary evlenmek için çok gençler.
Ama sonra aynı düğüne gidecek olan insanlarla karşılaşıp durdum.
Şimdi gerçekten evlenmek isteyip istemediğine karar verme zamanı.
Onlar beni düğünlerine davet etmediler.
Herkes ona karşı çıktı fakat her şeye rağmen Mary ve John evlendi.