Examples of using "Piękny" in a sentence and their turkish translations:
"güzel", "bello" demektir.
"Bu güzel bir zihin".
Ne güzel bir gün!
Ne güzel bir yüzük!
Ne güzel bir ev!
Ne güzel bir manzara!
Bu güzel bir çiçek.
Kesinlikle güzel bir bahçeniz var!
Güzel bir sesin olduğunu duydum.
Bu güzel bir adalet döngüsü yaratıyor.
Sen güzelsin.
Bugün güzel bir gün.
Ev güzel.
O güzel bir düğündü.
Böylesine güzel bir evin var.
Güzel bir gün batımı değil mi?
Yunanistan güzel bir ülkedir.
- Bu güzel bir ülkedir.
- Burası güzel bir ülkedir.
Ne güzel bir gün batımı.
Güzel bir gün batımı, değil mi?
Çiçek güzel.
Ne güzel bir tasarım!
Güzel güneşli bir gündü.
Tac Mahal güzeldir.
O, gerçekten güzel bir gündü.
Bu çiçek güzeldir, değil mi ?
Karı severim. Çok güzel!
Gerçekten güzel bir gülümsemen var.
Gerçekten güzel bir sesin var.
Üniversitemizin güzel bir kampüsü var.
Bu çiçek çok güzel.
Güzel bir gün, değil mi? Yüzmeye gidelim mi?
Sydney'in güzel bir doğal limanı vardır.
Tom'un böyle güzel bir gülümsemesi var.
Güzel bir yaz günüydü.
Yunanca'da ise "güzel", "kalos" demektir.
Ne kadar da güzel bir bahçe yapmışlar!
Kırsal İlkbaharda güzeldir.
Gün batımı burada gerçekten güzel.
hâlâ çok güzel bir toz katmanına ulaşıyorum!
Sözcüklerin ötesinde manzara çok güzel.
Tom kutuyu açtı ve güzel bir yüzük çıkardı.
İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.
İnsanlar bana güzel bir sesim olduğunu söylüyor.
Piknik için harika bir gün, değil mi?
Eğer doğru hatırlıyorsam Boston yılın bu zamanında güzeldir.
Hawaii'de akşam çok güzeldir.
Anlamadığım şey böylesine güzel bir günde çocukların dışarıda oynamasına niçin izin verilmediğidir.
Sadece bunu sevmiyor musun?