Translation of "임무를" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "임무를" in a sentence and their turkish translations:

자, 임무를 잊지 마세요

Tamam, görevimizi unutmayın.

저는 마침내 정상까지 오르는 임무를 완수했습니다.

Oradan sonra hızla zirveye ulaştım.

새로운 임무를 시작하고 싶으시다면 '다음 에피소드'를 선택하세요

Ve eğer yeni bir göreve başlamak istiyorsanız "Sonraki Bölüm"ü seçin.

임무를 막 완수했습니다 인근 병원으로 운송되던 것이었죠

götüren bir uçağın enkazını bulduğum bir görevi yeni tamamladım.

이런 파괴력에도 이 꺼끌꺼끌한 포식자도 중요한 임무를 맡고 있습니다

Yıkıcı güçlerine rağmen bu asabi küçük yırtıcının önemli bir görevi de var.

당신이 생존 전략을 선택하기 전에는 임무를 시작할 수 없습니다

ama bunu siz hayatta kalma stratejisini seçmeden yapamayız.

우리 임무를 포기하기엔 너무 멀리 왔습니다 절대 포기하지 마세요!

Görevimizi bırakamayacak kadar ilerledik. Asla pes etmeyin!

하지만 이 수색 구조 임무를 시작하기에 앞서서 결정을 내려야 합니다

Ama bu arama ve kurtarma çalışmasına başlamadan önce vermemiz gereken bir karar var.

아직 물을 찾고, 임무를 계속할 수 있다고 생각하신다면 '다시 시도'를 선택하세요

Hâlâ su bulabileceğinizi ve göreve devam edebileceğinizi düşünüyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.

기후변화와 싸우기 위한 임무를 띠고 대서양을 건너기 위한 준비가 되어 있습니다

iklim değişimiyle mücadele etmek, Atlantik'i geçmeye hazır.

그래도 우리는 계속해서 임무를 이어 갈 수 있습니다 독성 생물을 찾는 거예요

Ama şunu yapabiliriz, bu göreve devam edip zehri canlı olarak bulmaya çalışmak için

이 임무를 처음부터 다시 시작해 더 많은 생물을 잡으시겠다면 '에피소드 다시 보기'를 선택

Ama bu göreve baştan başlayıp daha fazla avlanmak istiyorsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

보호 활동가인 구비는 이 잠행 사냥꾼을 추적하는 위험한 임무를 수행하지만 그에 따른 대가가 따르기도 하죠

Çevreci, tehlikeli bir görevde, ülkenin benekli sinsi avcılarının peşinde, ancak yaptığı işin bir bedeli var.