Examples of using "돌아가는" in a sentence and their turkish translations:
hem de öğrenci çıktılarını geliştirmeye dikkat ederek
veya dönen devasa bir altın küre varsa
Burası çok ama çok yoğun bir şehir, şimdiyse uykuda.
İşlerin gidişatından memnun değilsinizdir.
toprağa gelir.
İşlerin gidişatı konusunda mutlu değilizdir.
benim trollerin pek azının bir beyni vardı,