Translation of "겁니다" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "겁니다" in a sentence and their turkish translations:

동의하실 겁니다.

özellikle bu dinleyici kitlesi için.

사생활이란 통제하는 겁니다.

Kontrol.

고기가 썩은 겁니다!

et çürümüş demektir!

이건 여기에 겁니다

Bu da buraya giriyor.

여기서 탈출하는 겁니다

Buradan gidiyoruz.

문제는 틀렸다는 겁니다

Ama yanılmış olursunuz.

마찰력을 주는 겁니다

Biraz sürtünme sağlayacak.

같이 가는 겁니다

Benimle geliyorsunuz.

마음에 드실 겁니다

Buna bayılacaksınız.

현명한 선택일 겁니다

Bu muhtemelen akıllıca.

출구일 겁니다, 가시죠

Bu çıkış yolumuz. Hadi.

숨겨져 있었을 겁니다.

gözlerden uzak olabilirdi.

사회를 분열시키는 겁니다.

Toplum konseptini yok ediyor.

전구가 터져버린 겁니다.

Ampul patladı.

아마 아닐 겁니다.

Belki de almazsınız.

녹지 않을 겁니다.

erimeyecektir,

겪어보고 회복했다는 겁니다.

meslek kaybına uğradık ve toparlandık.

자신이 첫번째라는 겁니다.

Onlar ilktiler.

하지만 저는 계속할 겁니다.

Yine de devam edeceğim

가장 쉬운 것일 겁니다.

en kolay sorulardan,

투자할 기회를 주는 겁니다.

yatırım yapmaları için onlara fırsat veriyorum.

일상 세계로 돌아오는 겁니다.

sıradan dünyaya geri dönüyoruz.

건드리지 마세요 후회할 겁니다

Bunlardan biriyle karşılaşırsanız pişman olursunuz.

그에 부응해 행동할 겁니다.

buna göre davranacaklardır.

그래도 더 안전할 겁니다

Ama daha güvenli olabilir.

나쁜 생각은 아닐 겁니다

Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.

아마 현명한 선택일 겁니다

Muhtemelen akıllıca bir seçim.

절대 못 건널 겁니다

Böyle asla karşıya geçemem.

그게 더 빠를 겁니다

Bu daha hızlı aşağı inmemi sağlar.

20세기 서양에서 자행되었던 겁니다.

Batı'da 20. yüzyıl kadar geç bir zamanda gerçekleştiriliyordu.

서서히 사라져 주는 겁니다.

arka plana geçmek olacak.

마찬가지로 설득력은 없을 겁니다.

aynı derecede alakasız olurdu.

우리나라 전체를 파괴할 겁니다.

Bu da ülkemi enkaza çevirir.

6억 5천만 명이라는 겁니다.

Yani altı yüz elli milyon kadın.

그리고 앞으로도 이어질 겁니다.

Dahası da gelecek.

달라질 수 있을 겁니다.

Bir şeylerin farklı olabileceğine inanın.

‎유일한 선택지는 ‎공격하는 겁니다

Tek seçeneği... ...saldırmak.

‎밤은 어둠을 불러올 겁니다

Gecenin gelmesiyle karanlıktan faydalanacaklar.

‎조상들의 발자국을 ‎뒤따르는 겁니다

Atalarının izlerini takip ediyorlar.

‎다른 사냥감을 노리는 겁니다

Farklı bir hedef peşindeler.

우린 그렇게 말했을 겁니다

güvene ihtiyacımız var.

그렇지만 저는 이걸 할 겁니다.

Yine de yapıyorum

단지 하나의 예가 필요한 겁니다.

Bir örneğe ihtiyaçları vardır.

전 평생 이해하지 못할 겁니다.

Çocuğumu 10 ay bedenimde taşımak.

일을 하고 숙제도 하는 겁니다.

çaba ve ödev ister.

그들에게 1000달러는 그저 시작이라는 겁니다.

1000 dolarlık hediyeleri daha başlangıç.

실험을 좀 할 겁니다. 괜찮죠?

küçük bir deney yapacağız, tamam mı?

무슨 내용인지 짐작이 가실 겁니다.

Ama konuyu anladığınızı düşünüyorum.

이 도랑에 스키를 묻을 겁니다

Tamam, kayaklar için oyuğu kazdım.

안 움직일 겁니다 안심이 되네요

Bu yerinden kımıldamaz! Evet, bundan memnunum.

논리적으로... 데이나는 이쪽으로 왔을 겁니다

Dana'nın bu tarafa gelmesi çok mantıklı olurdu.

몇 km 밖에서도 보일 겁니다

Bu kilometrelerce öteden görülür.

산소가 많지 않다는 징후일 겁니다

Muhtemelen fazla oksijen olmadığından.

이미 제 냄새를 맡았을 겁니다!

Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!

통에 넣을 겁니다 도망치지 마라

Onu oraya koyacağım. Kaçma sakın.

많은 사람에게 도움이 될 겁니다

Bu birçok kişiye yardımcı olacak.

내일은 힘든 하루가 될 겁니다

Yarın büyük bir gün olacak.

품위 있게 공장을 폐쇄하는 겁니다.

Onurlu bir şekilde fabrikayı kapatıyorlardı.

벨과 같은 이야기를 들어왔을 겁니다.

yine Belle'ninki gibi hikâyeler görürdük.

여러분의 생각은 변하지 않을 겁니다.

o zaman bakış açınız değişmez --

두 번째 선물은 심리적인 겁니다.

İkinci hediye psikolojikti.

더 나은 공공정책을 보실 겁니다.

daha iyi kamu politikaları göreceksiniz.

금세기 말까지 녹아 버린다는 겁니다.

yüzyılın sonunda eriyebileceğini söylüyordu.

빙하는 더 빨리 녹아버릴 겁니다.

buzullar çok daha hızlı eriyecek.

여러분이 무언가 해주길 바라는 겁니다.

Siz, bir şeyler yapılmasını istiyorsunuz.

그 지도자들은 모두 동의할 겁니다.

O liderlerin her biri hemfikirdir ki

여러분은 아마 굉장히 실망하실 겁니다.

Çok ağır hayal kırıklığı yaşarsınız.

그리고 곧 감사하게 될 겁니다.

ve biz zamanla onlara teşekkür edeceğiz.

보는 사람의 마음에서 일어난다는 겁니다.

Asıl sihir okuyucunun zihninde gerçekleşiyor.

팔이 미처 못 미치는 겁니다.

Kolunuz yetişmez.

‎새끼 한 마리가 뒤처진 겁니다

Yavrulardan biri ayrı düşmüş.

‎혼자 힘으로 살아가도록 ‎남겨지는 겁니다

Kendi başlarının çaresine bakacaklar.

‎다른 사향고양이들은 ‎오지 않을 겁니다

Bu, başka misk kedilerini uzak tutabilir...

이것이 미국에서의 일이 아니라는 겁니다.

Bunu ABD'de yapmadık,

법을 따르게 될 거라는 겁니다.

hukuka uyarlar.

그 정도로는 충분하지 않을 겁니다.

Bu yeterli olmayacak.

탄소 배출은 계속 증가할 겁니다.

salınım artış göstermeye devam edecek.

우린 그 새끼를 탄핵할 겁니다

*** mahkemeye vereceğiz.

제 강연은 정말 짧을 겁니다.

Baya hızlı bir sunum olacak.

TEDx 무대에서 처음 선보인 표현일 겁니다.

Bu ifade TEDx sahnesinde ilk kez kullanılıyor.

하지만 어쨌든 별로 신경쓰지는 않을 겁니다.

ama iki durumda da umursamazsınız.

스펀지는 이 마술의 주연이 아니란 겁니다.

bu numaranın baş rolü değil.

그리고 이렇게 답할 겁니다. "응, 그랬어."

Ve biz de, ''Evet tabii güzel bir gündü.

그 상황의 일시적 기분에 놓일 겁니다.

Mutluluğumuz koşulların keyfine kalmış olacaktır.

실제로 의도된대로 작동하고 있느냐 하는 겁니다.

istendiği gibi çalışıp çalışmadığı.

미래를 위한 값진 투자가 될 겁니다.

Bunlar, gelecek için yatırım.

여러가지 방법에 대해서 생각해야 할 겁니다.

çeşitli yollar düşünmeliyim.

만약 그렇다면 여러분은 준비가 되신 겁니다.

Eğer öyle yapacaksanız, soru almaya hazırsınız.

앞으로 그 숫자는 늘어만 갈 겁니다.

ve gelecekte daha da çoğu göç edecek.

팔팔한 야자게는 무시무시한 곰과 상대할 겁니다

Çevik Hindistan cevizi yengeci dünyanın en korkunç ayılarıyla karşılaşacak.