Examples of using "도시가" in a sentence and their turkish translations:
Ve daha iyi şehirler
7 milyon insana ev sahipliği yapan bir şehir.
ve o an, şehrin sökülmüş olduğu bir andı.
Burası çok ama çok yoğun bir şehir, şimdiyse uykuda.
Dünyanın şehirleri genişledikçe...
Son olarak da kendime muhteşem bir gelecek şehrinin
birden fillerin göç yolu üzerinde bitiverdi.
Şehirler genişleyip vahşi yaşam alanları daralırsa ne olur?
Ama bu şehir sürpriz bir alternatif sunuyor.
Bunun gerçekleştiği bir yer hâlihazırda var.
Manhattan ile karşılaştırıldığında böyle görünüyor.
Hava kararınca şehirlerin nasıl baskın çıktığı açıkça görülebiliyor.
Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.
Şehirlerimizin her türden vahşi yaşama yuva olduğu bir gelecek. Sadece geceleri değil, aynı zamanda... ...gündüzleri de.