Examples of using "Susan" in a sentence and their turkish translations:
Ben Susan Greene.
Merhaba, Susan. Nasılsın?
Susan hiç sigara içmez.
Suzan aslında senin üvey kardeşindir.
Susan, Jill için bir elbise yaptı.
Susan kedileri sever.
Susan iyi bir aşçıdır.
Susan gerçekten annesine çekmiş.
Hey, duydun mu? Susan'ın fırında bir kurabiyesi var.
Susan gelmeyebilir, ama Betty kesinlikle gelecek.
Susan, Amerikan tarihi bölümünde okuyor.
Susan babasının ayakkabılarını parlattı.
Kız kardeşim Susan her sabah erkenden kalkar.
- Susan yaz tatilini büyükannesinin evinde geçirdi.
- Suzan yaz tatilini anneannesinde geçirdi.
- Susan yaz tatilini babaannesinde geçirdi.
John'la konuşan kız Susan'dır.
Susan babasının ayakkabılarını parlattı.
Susan ev işi yapmaktan nefret eder ama bu sabah annesine mutfakta yardım ediyor.
Ondan özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.