Examples of using "Riuscire" in a sentence and their turkish translations:
Onu yönetebilmelisin.
Onu idare edebileceğini düşünüyor musun?
O başarıdan emindir.
Bunu temizlemem gerek.
Başarmayı diliyorum.
İnşallah sınavı geçebilirim.
Onu onarabileceğini düşünüyor musun?
Oyunu kazanabileceğimizi umuyorduk.
Basmakalıp inanışları değiştirebilmeliyiz.
Keşke sigara içme alışkanlığından vazgeçebilsem.
Ona yardım edebileceğini düşünüyor musun?
Umarım çok uzun yaşarım.
Korkarım ki onu yapamam.
Sanıyorum bunu kanıtlayabilirim.
Onlarla irtibat kurabileceğimden emin değilim.
Sen olmadan bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
Umarım bunun için bir müşteri bulabilirim.
herkesle ortak nokta bulabilirler,
Hemen çıkıp yardım çağırmanız gerekir.
Sanırım Tom'u gitmesi için ikna edebilirim.
Başarılı olmak yeterli değildir. Diğerleri başarısız olmalıdır.
Tom şarkı söyleyemediğini söylüyor.
Keşke öyle boyayabilsem.
Keşke Tom'a yardım edebilsem.
Başaracak mıyız?
Bunu tamir edebileceğimi sanmıyorum.
Tom onu yapabileceğini düşünüyor mu?
Onu bulabileceğime eminim.
Onu bulabileceğime eminim.
Keşke onu tekrar görebilsem.
Korkarım ki onu yapamam.
Onu bulabileceğimden eminim.
Bu şekilde av indirecek kadar akrobatik az yırtıcı vardır.
Bunu yapabileceğimi düşünmüyorum.
Keşke Tom'la konuşabilsem.
Onu yapamayacağını sana düşündüren ne?
Tom çok fazla kahve içmişti bu yüzden uyuyamadı.
Onunla irtibat kurabileceğimden emin değilim.
Onunla bağlantıya geçebileceğimden emin değilim.
Her şeyi bulabileceğimden eminim.
Ben Tom'u bulabileceğime eminim.
Bir an için, Tom konuşamayacak kadar şaşırmıştı.
Keşke Facebook hesabımı nasıl iptal edeceğimi çözebilsem.
Ben Lojban konuşabilmeyi umuyorum.
Keşke Fransızcayı daha iyi konuşabilsem.
Sadece o sözcükleri söyleyebilmek yıllarımı aldı.
Parlak yıldızlar ile takımyıldızlarının. Böylece nokta atışıyla yerini bulur.
Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.
Tom kazanabileceğini sanmıyor.
Diğerlerini sevebilmeden önce, kendini sevebilmelisin.
Tom'la irtibata geçebileceğimden emin değilim.
Tom geleceği tahmin edebileceğini söylüyor.
- Korkarım bu zamanda yapamayacağım.
- Maalesef o vakitte onu yapamam.
Hâlâ ona ulaşamıyorum.
Hâlâ ona ulaşamıyorum.
Tom kazanabileceğini düşünüyor.
Keşke dünyadaki her bireyle konuşabilsem.
Tom Mary yalan söylerken söyleyebileceğini düşünüyor.
Tom sınavları geçebilmek için çok çalışıyor.
İnsanları çikolatanın vanilya olduğuna ne kadar ikna etmeye çalışırsan çalış, o hala çikolata, kendini ve başka birilerini vanilya olduğuna ikna etmeyi becerebilsen de.