Examples of using "Oceano" in a sentence and their turkish translations:
Güney Okyanusu: Tamam.
Bunu yapabilmemin tek yolu, okyanusta olmaktı.
Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.
Bir çocuk olarak devasa Atlantik Okyanusu'nun gücüyle yaşamak inanılmaz heyecanlıydı.
Bildiğimiz bir damla, bilmediğimiz bir okyanus.