Examples of using "Lezione" in a sentence and their turkish translations:
O, dersi astı.
Onlar derse katıldılar.
Derse ne zaman gidiyorsun?
Bu dersi kolay bulacaksınız.
Yarın dersim var.
Eh, benim dersim var.
Ders nasıldı?
5. dersi tekrarlayalım.
Ders pazartesi başlayacak.
Ders sona erdi.
Dersini aldın mı?
Ders on ile başlayalım.
Bu dersi aklında tut.
Onlar her derse devam eder.
Ona bir ders vermemiz gerek.
Bugün dersimiz yok.
Acı bir ders.
Bu son ders mi?
Ders iki kolaydır.
3. ders ile başlayalım.
Ders onda başlıyor.
Ders başlamak üzere.
Ben, dersten sonra onunla konuştum.
Birinci dersin ne zaman?
Senin konferansın konusu nedir?
Onlar dersi dikkatle dinliyorlardı.
Ben dersimi aldım.
- Dersten çıkınca görüşürüz.
- Dersten sonra görüşürüz.
Dersten sonra çok yorgunum.
Buradan çıkarılacak büyük ders şu,
Bu ders bitmez.
Sınıfa gitmeyelim.
Ders için teşekkürler!
Bu ders sıkıcı.
- Ders can sıkıcıydı.
- Ders çok sıkıcıydı.
Biz bir ders öğrendik.
Poutine size iyi bir ders verecek.
İkinci ders çok basittir.
- Onun derste horladığını işittim.
- Onu derste horlarken duydum.
Hemen sınıfa gitmeliyim.
Tom, ders sırasında notlar aldı.
Derse geç kaldım.
Fransızca sınıfı nasıldı?
Tom sınıfa geç geldi.
Gelecek hafta dersimiz olmayacak.
Dün dersi neden terk ettin?
Bu serserilere iyi bir ders vereceğim.
Fakat bu bana bir şey öğretti.
Tom dersi anlatıyor.
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
Ders sırasında çok sıkıldı.
O, ders sırasında uyuyordu.
Ders 3'ü okuyalım.
Bu derste alfabeyi öğreneceğiz.
- Yarın derse gelmez.
- O yarın derse gelmeyecek.
Tom bir ders öğrendi.
Hadi, 5. dersi tekrarlayalım.
Ders nasıl hazırlanır?
İki güne bir bir dersim var.
Derste başkalarıyla konuşma!
Tarih dersi saat dokuzda başlar.
Ben ders sırasında uyuyakaldığımı düşünüyorum
Rusya size güzel bir ders verecek.
Bir sonraki ders beş dakika içinde başlayacak.
Tom derse erken geldi.
Tom derse geç geldi.
Bilimci evrenin yapısı üzerine bir ders verdi.
Onun dersi çok uzun.
Fred, sık sık sınıfa geç geliyor.
Ben yarın Japonca sınıfına gideceğim.
Ders 8:30 da başlar.
Dersten sonra sık sık futbol oynarım.
İkinci ders çok kolaydır.
Kırk dakika içerisinde dersten çıkacaklar.
Tom derse geç kaldı.
Tom bugün derse katılmadı.
Bu bizim ilk dersimiz.
Tom'a bir ders öğretilmesi gerekiyordu.
Bu benim için bir derstir.
Bugün değerli bir ders öğrendim.
Bildiğim kadarıyla, bu akşam bir ders var.
Bizim ilk dersimiz matematik.
İngilizce bir konferans verdim.
Bugün Esperanto dersim var.
Asla sınıfa geç kalmam.
- Haftaya dersimiz yok.
- Gelecek hafta dersimiz yok.
- Önümüzdeki hafta derslerimiz yok.
Birinci sınıf 8. 30'da başlar.
Konferansın ortasında uyuya kaldık.
Bir sonraki dersten önce bu şiiri ezberlettirmen gerekiyor.
Bugün ilk dersimiz İngilizcedir.
Bu gece değerli bir ders öğrendim.
İlk ders için zaten ödeme yaptım.
Uyumalıyım! Yarın derslerim var.
Neden o sınıfa kayıt olamıyorum?
Tom dersini öğrenmedi.
Tom'un pazartesi günü hiç dersi yok.
Tom Fransızca dersinde uyukladı.
- Sami, Leyla'ya bir ders öğretmek istiyor.
- Sami, Leyla'ya bir ders vermek istiyor.
Öğrenciler gelmezse, ders başlamaz.