Examples of using "Lasciarla" in a sentence and their turkish translations:
Onun kazanmasına izin veremezsin.
Onun gitmesine izin vermenizi tavsiye ederim.
Onu yalnız bırakmalıydın.
Onun gitmesine izin vermek istedim.
Onun dinlenmesine izin vermeliyiz.
Onun gitmesine izin vermeli miyim?
Biz onu terk edemeyiz.
Onu yalnız bıraksan iyi olur.
Onu bırakamam.
- Ondan ayrılmayı planlıyorum.
- Onunla ilişkiyi bitirmeyi planlıyorum.
Onu orada bırakamam.
Biz şimdi onu bırakamayız.
Onun kazanmasına izin vermek zorunda kaldım.
O, bizim onu yalnız bırakmamızı istedi.
Onun gitmesine izin verebilirsin.
Ben onu yalnız bırakmanı istedim.
Onun gitmesine izin vermeni öneriyorum.
Onu yalnız bırakmak için söz veriyorum.
Ona yalnız bırakmasını söyledim.
Ben onu burada bırakamam.
Onun gitmesine izin vermek zorunda kaldım.
Bunu güneş ışığında bırakabilirsiniz
Asla onun gitmesine izin vermemeliydim.
Onun yalnız gitmesine izin veremem.
Onu yalnız bırakmaya söz veriyorum.
Sen onu geride bırakamazsın.
Sevdiği gibi yapmasına izin vereceğim.
Biz onun ölmesine izin veremeyiz.
Biz onu burada bırakamayız.
Seni terk edemem.
Biz onun gitmesine izin veremeyiz.
Dinlenmene izin vermeliyiz.
Biz onu orada terk edemeyiz.
Onu yalnız bırakmalıyız.
Tom Mary'ye sıkıca sarıldı ve onun gitmesine asla izin vermek istemedi.
- Araba sürmesine izin verme.
- Araba sürmesine izin vermeyin.
Onu yalnız bırakamam.
Biz onu tek başına bırakamayız.
Bazen, oyuncu bir ruh hâlindeyken kamerayı çok bırakamıyordum.
Onun balığa gitmesine izin vermeliydim.
Onun ölmesine izin verme.
Onu terk etmek istemiyorum.
Gitmene izin vermeye karar verdik.
Biz sadece senin gitmene izin veremeyiz.
Seni yalnız bırakmaya söz veriyorum.
Onun gitmesine izin vermemeliydik.
Seni yalnız bırakmamalıydım.
Gitmene izin veremem.
Seni geride bırakamam.
Biz seni orada terk edemeyiz.
Onun caddeyi geçmesine izin verme.
Biz seni burada bırakamayız.
Senden ayrılmak istemiyorum.