Examples of using "Duramente" in a sentence and their turkish translations:
Çok çalışıyorsun.
- İyi düşün.
- Çalıştır saksıyı.
Sıkı çalış.
Elinden geldiğince çabala.
O çok çalıştı.
Çok denedim.
Sıkı çalışmalısınız.
- Sıkı çalışmalısın.
- Sıkı çalışman gerekiyor.
Daha çok çabala.
Sıkı çalışmak zorundasın.
O çok çalışır.
O çok çalışır.
Çok çalışırım.
Çok dua edeceğim.
O çok çalışır mı?
Onlar çok çalışırlar.
Çok çalıştım.
Sen sadece sıkı çalışmalısın.
O, çok çalıştı.
Çok sıkı çalışıyorsun.
Daha çok çalışmalısın.
Çok sıkı çalışma.
Çok fazla çalışma!
O her zaman çok çalışır.
O her zaman çok çalışır.
O çok çalışır.
O her zaman çok çalışıyor.
Yarın çok çalışacağım.
O çok çalışkandır.
Daha çok çalışacağım.
Tom çok çalıştı.
O çok fazla çalışır.
Biz çok çalışmalıyız.
Beni çok kaba şekilde yargılama.
Hepimiz çok çalışırız.
Ama çok çalıştı.
Çok çalışırım.
O, çok sıkı biyoloji çalışır.
Çok daha sıkı çalışmalısın.
Yeterince çok çalışmıyorsun.
Yeterince çok çalışmıyorsun.
Neden daha çok çalışmıyorsun?
Tom'u çok sert yargılama.
Çok sıkı çalışıyor olmalısın.
Google daha kuvvetli!
Tom çok sıkı ders çalıştı.
Okulda sıkı çalışıyorum.
Daha çok denemek zorundayız.
Daha çok çalışmalıyız.
Onlar çok fazla çalışmazlar.
Biz daha çok çalışmalıyız.
Çok çalışmaya alışkınım.
Şiddetli yağmur yağıyor.
Tom çok çalışır.
Tom çok çalışacak.
Tom çok çalışır.
Tom çok çalışır.
Ona daha çok denemesini söyle.
Ona daha çok denemesini söyle.
O çok çalışır.
Daha çok çalışmanı istiyorum.
Bu kadar çok çalışmak zorunda değilsiniz.
O daha çok çalışmaya karar verdi.
Sınavı geçmek için çok çalıştı.
Senin çalıştığından daha çok matematik çalışırım.
Onlara daha çok denemesini söyle.
O, çok çalışmış olmalı.
Ben her gün sıkı çalışmak zorundayım.
Tom yaz boyunca çok çalıştı.
Tom çok antrenman yaptı.
Daha çok denemeliydik.
- Biz daha çok çalışmalıydık.
- Daha çok çalışmalıydık.
Biz zafer için çok savaştık.
İki takım çok sıkı mücadele etti.
Taro, sıkı çalışıyor.
Tom çok çalışır.
Tom çok çalışıyor.
Tom daha çok çabalar.
Tom çok aşırı çalışır.
Biz çok çalışmaya devam edeceğiz.
O, ona daha çok çalışmasını tavsiye etti.
Niçin çok sıkı Fransızca çalışıyorsun?
Tom bütün öğleden sonra çok çalıştı.
Annem bizi yetiştirmek için çok çalıştı.
O, ona daha çok çalışmasını tavsiye etti.
Sıkı çalıştı ve testi geçti.
O çok İngilizce çalışmış olmalı.
Onun erkek kardeşi çok çalışır.
Gelecekte daha çok çalışacağım.
İyi öğrenciler çok çalışır.
Tom çok fazla çalışıyor.
Tom yeterince çok çalışmıyor.
Tom çok çalıştı.
Tom daha fazla çalışmak zorunda kalacak.
Sıkı çalışıyoruz.
Ben çok çalışmak zorunda olacağım.
Leyla sıkı çalıştı.
Testi geçmek için çok çalıştı.
Öğretmen daha çok çalışmamı söyledi.