Examples of using "Disperatamente" in a sentence and their turkish translations:
O umutsuzca romantik.
Tom'un umutsuzca bir iş bulması gerekiyor.
Ümitsizce sessiz bir yer arıyor.
Tom'un son derece ona ihtiyacı vardı.
Umutsuzca intikamını almak istedi.
Tom umutsuzca doğru şeyi yapmak istiyor.
Fakat gittiğim yetimhanelerden biri, son derece fakirdi.
Ellili yaşlardaki bu baba can havliyle kaçmaya çalışıyor.
- çaresizce ihtiyaç duyduğu, ancak yetersiz kalan bir nitelik.