Examples of using "Crescere" in a sentence and their turkish translations:
Ağaç büyümeyi durdurdu.
ve gitgide taşıyor.
ne anlamlı bir kariyer yapabilir
- Onu büyütmeme yardım et.
- Onu yetiştirmeme yardım et.
Ekonomi büyümeye devam ediyor.
Ben sakal bıraktım.
Çocuğumuzu kendi başıma büyütemem.
temel olan abonelerin artmasıdır.
Sürekli uzayan dişler.
Tom uzun bir sakal bıraktı.
Bitkiler su olmadan büyüyemez.
çabucak büyümeye çalışıyor.
Çocuk yetiştirmek kolay değil.
Çocuk yetiştirmek, bir servete mal oluyor.
Ben bıyık uzattım.
Yaşlanmak mecburidir, büyümekse tercih meselesi.
Tom çocukları yetiştirme hakkında bir şey bilmiyor.
Bu çalının büyüyebileceği yerleri hayal dahi edemezsiniz.
büyümeleri ve gelişmeleri için bir mücadele şansı verelim.
gelişmiş dünyada görürken
- Tom bir bıyık uzatıyor.
- Tom bıyık bırakıyor.
O, Yahudi dinine göre getirildi.
Tom sakal uzatıyor.
Daha olgun görünmek için sakal uzattı.
Henüz bıyık bırakamadım.
Henüz bıyık bırakamıyorum.
Tom sakalını büyütüyor, değil mi?
Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.
Kime oy verirsen ver, fiyatlar yükselmeye devam edecek.
ve kendisi olmasına izin verilmeyen bizlerin sayısının
ama çocuklarımızı daha farklı yetiştirirsek,
Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.
ancak onlara, kâşif ve mucit olmaları için
Bu videoyu beğenme ve kanala abone olma büyümemize de yardımcı olacak.
Fiyatlar yükselmeye devam etti.
O, tatildeyken sakal uzattı.
Tom, bütün yaz sakal uzatmaktadır.
Bu sırada bu ilaçların fiyatları 2012'den beri %68 artarak
Buna benzer yerler korunabilirse... ...artmaya devam da edebilir.
Büyümek ve karmaşık hale gelmek için yaşam oksijene ihtiyaç duyar.
Yukarıya gitme zamanı.
İtalyan ailelerde dede ve nineler çocukların yetiştirilmesine oldukça fazla katkıda bulunurlar.